Efendim bir sendikamız müthiş bir karar almış ve bundan böyle memurlarımız sakal bırakabilecek, kravat takmayacaklar. Sakal önemlidir hem de çok önemlidir, memurlarımızın ve ülkemizin birinci sorunudur. Eğer bu problem çözülmese maazallah yer yerinde oynar, kıyamet kopabilir. Adil bir atama yönetmeliği, liyakat ehli kişilerin önü açılsın, mülakatlar kalksın, torpil olmasın, hak edene hakkı verilsin, kadrolar güvende olsun bunlar da ne arkadaş, sakal kadar mı önemli mi?
Yok efendim sözleşmelilik kölelikmiş, aileler parçalanıyormuş, eşit işe eşit ücret verilmiyormuş boş verin bunları sakal var mı sakal, siz ondan haber verin.
Devletin her kademesinde farklı cemaat, vakıf dernek yapılanmaları varmış, milli eğitim adeta bunlara terk edilmişmiş, 3600 ek gösterge sürüncemede bırakılmış, diğer memurların adı bile geçmiyormuş boş verin, siz sakaldan haber verin o her şeyi çözer.
Bu ülkede adalete güven dip yapmış, adam kayırmacılığı zirve yapmış, hukukun üstünlüğü zarar görmüş, memurun iş güvencesi tartışılıyormuş boş verin sakal önemlidir sakal!..
Efendim memur enflasyona ezdirilmiş, toplu görüşme masası üç buçuk atmış, enflasyon farkı lütfedilmiş, toplu görüşme masası al gülüm ver gülüme çevrilmiş, boş verin bunları sakal var mı sakal!.
Memur dertlerine çözüm arıyor, yetkili sendika bir elinde ayna bir elinde cımbız sakalını garantiye alıyor. Niyazi Mısri ne de güzel söylüyor bu kerameti sakal da görenlere;
“Gel ey sofi çıkar sofu kıl insaf,-Ko suret düzmeği kıl içini saf.-Riya ile bu ömrü nazenini,
Nice bir sarf edip edersin israf!..”
Ey görüntüde kalan ham sofu,insaf edip kılık kıyafet düzmeyi, şekli şemali tabu haline getirmeyi bırak da, içini derle topla, içini temizle Allah aşkına be yahu!..
Her şeyden önce adalet nedir onu bilin, hak nedir hukuk nedir onu belleyin. Önce sana yapılmasını istemediğini başkasına yapmamayı öğrenin, önce arpa öğütür gibi çatır çatır kul hakkı yemeyin. Açık olun, dürüst olun, güç zehirlenmesini yaşamayın. Dün sınavla gelmiş yıllarca müdürlük yapmış olanları niçin bir gecede kapının önüne koyduğunuzun hesabını verin. Biz yapmadık diyorsanız gelin birlikte bu kişilerin haklarını savunalım, hiç olmazsa hukuk kararlarının neden uygulanmadığını birlikte soralım. Gelin yürekli davranın bizimle birlikte o zulmü yapanlardan hesap soralım. Mülakatlardaki torpil listelerini yapanları sahtekarlıktan hakimlerin karşısına çıkartalım. Paralel örgütlerle kimlerle kol kola girdi onları ortaya çıkartalım. Devlet kültürümüzü, devlet ahlakımızı yeniden tesis edelim. Çarşafa dolanır gibi sakala dolanmayalım.
Kılık kıyafet serbestisi neredeyse bütün sendikalarımızın ortak eylem kararıdır. Yeni şeyler söylemek lazım cancağızım yeni şeyler. Biraz olsun zülfü yare dokun. Sendikacılığın doğasında talep var teslimiyet yoktur. Hak arama vardır hak yeme yoktur. İtiraz vardır susmak yoktur.
Sonuç olarak; Mayıs on beş itibariyle yeniden iki yıllık toplu görüşme masası için yetki mücadelesi verildiği bu sırada bütün bu haklar dururken var olan bir karar üzerine gündem yapmaya çalışmak gerçekten artık söyleyecek sözümüz yok demekten başka bir anlam ifade etmez. Bu manzarayı da memur kardeşimin vicdanına havale ederken Yüce Allah hiç kimseyi sakalı gündem yapmakla sendikacılık yaptığını sananlardan eylemesin!..