Erzincan İliç ilçesinde siyanürle altın aranan bölgede göçük ve heyelan oldu toprak altında kalan işçiler var heyelan sonrası Fırat nehrinde siyanür tehlikesinden bahsediliyor. 1986 yılında Çernobil faciasından sonra O dönemin Sanayi bakanı Cahit Aral Dinine imanına inanan radyasyon var demez. Radyasyon haberlerinin büyütülmesi yüzünden Turizmimizde, ticaretimizde aksadı demişti. Çay içerek ülkemizde radyasyon olmadığını ispatlamıştı bakalım Fırat suyu temiz diye kim oradan su içecek?

Rehberlik yasası değiştirilmek isteniyor. Turlara Türk rehber zorunluluğu kaldırılıyormuş. Türk rehber zorunluluğu ortadan kalkarsa, Türkiye’yi turistlere Türk düşmanlarının anlatması kolaylıkla mümkün hale gelecek. Diyarbakır'a amed, Tunceli'ye dersim,İzmir'e smyrna, İstanbul'a kostantin, Güneydoğu'ya kürdistan demenin ilk adımları umarım olmaz...

En sonun da Sisiyle barıştık. Bundan sonra rabia işareti yapan suçlanabilir elinize ayağınıza yaptığınız işarete dikkat edin.

İstanbul Üniversitesi’nde tüm kampüslerin halka açılmasıyla,  ders işlenirken halk öğrencileri seyretti. Yakında öğrencilere fındık fıstık atarsa şaşırmam. Burada çıkacak bir olaydan kim sorumlu olacak?

Karşında kaymaklı baklava yiyenler, Sana keçiboynuzu verip kemirttiklerin de, Ben de tatlı yiyorum diye sesini çıkarmıyorsan odun çiğnemeye layıksın demektir.

Çivril de siyaset ısındı 20 Şubat günü zirve yaptı. Partili ve bağımsız adaylar var. Önce partim sonra ben diyen halk kahramanlarının bazıları önce ben dedi ve hepsi ayrı ayrı partilerde yer buldu kimse boşta kalmadı. 36 yıldır Çivril'deyim ilk defa bu kadar karmakarışık bir durum görüyorum. Çivril deki seçim sonuçları AKP seçmenine bağlı ne kadarı küskün ne kadarı barışık göreceğiz. CHP de 250 muhalif var demişlerdi yanıldıklarını herhalde anlamışlardır. Çarşıda ki sohbetlerim sonucu gördüğüm, Çivril belediye başkanlığını 4 aday kazanıyor. Herkeste özgüven tavan yapmış. Demek ki Çivril’de belediye başkanlığı kura çekimiyle belirlenecek.

Anadolu'nun bazı yerlerin de Alevi'lerin ve Kadın'ın kestiği yenmez gibi saçma bir inanış vardır! Taşra da bir yer de evin hanımı akşama yemek pişirmek için kümesten tavuk alır, Evde 7 yaşında oğlu var o tavuk kesemez, kendi kesse yenmez derler, Kapının önüne çıkar ve oradan geçen bir erkeğe, yüzünü tülbentle örter ve abi şunu keser misin diye tavuğu uzatır. Adam tamam der tavuğu alır ve kesmeye koyulur. Kadın biraz başını kaldırır ve kesen kişiye bakar ve gayri ihtiyarı söylenir. Abooovvv sünnetçi Hüseyin senin kestiğin yenmez! Sünnetçi Hüseyin kestiği tavuğu kadına uzatırken, Bizim kız sen benim kestiğimi yıllardır yiyorsun ya der (!)

Son günler de herkes birbirini eleştiriyor ama kendisinin ne yediğinin hiç farkında değil!

Esen Kalın…