Öleceğime inandığım yirmi yıl öncesinde öldüğüm zaman unutulmuş olmaktan öyle çok korktum ki, belki birileri beni hatırlar, ardımdan da dua eder, öte tarafta günahlarım biraz azalır düşüncesi ile “Haydanlı” adında bir kitap yazdım.

Aradan yıllar geçti, baktım ki ölmedim. Bilgili, tecrübeli ve donanımlı yaşlı bir bilgeye durumu anlatıp, neden ölmediğimi sordum. O bilge kişi, sordu: “Öleceğine inandığın o yıllarda neler yaşadın?” Detayları ile birebir aklıma gelen ne varsa hepsini tek tek anlattım. Dedi ki: “Bazı insanlar vardır ölür toprağa gömülür, bazıları da yaşarken ölüdür…”

Çocukluğumuzda büyükler, “Sebepsiz kuş uçmaz” diye öğretmişlerdi. “Hikmetinden sual olunmazmış.” Öldüren de yaşatan da yalnızca Allah olduğuna göre, kul nereden bilsin bizim ne zaman yaşayıp ne zaman öleceğimizi…

Alemin Yaratıcısı, insanlara ve insanlığa gönderdiği kitabında diyor ki: “Biz hiçbir kulumuzun canını rızkı bitmeden almayız…”

Ölümler ayrı ayrı.

Bu dünyada insanoğlu misafir. Misafir dediğin de emanetçidir işin aslında. Bir başkasının evinde, damında, tarlasında ve dünyasında misafire ait herhangi bir bir şey olmaz, olamaz, olmamalı da. Misafir geldiği gibi gider, ceketi ile geldi ise ceketi ile. Bir misafir ev sahibinin kendisine emanet ettiği katırı, eşeği, arabayı alıp da gerisin geri evine gidemez. Ha, tut ki gitti, o zaman hırsızlık yapmış olur…

Misafir nasıl geldiyse öyle gider, ya da geldiği gibi evine geri döner düşüncesi ile hareket ettiğimizde görmek için bakmak ve bir daha düşünmek lazım. İnsanın oğlu anasının karnından bu dünyaya nasıl geldi, giderken de nasıl gidiyor? Yatını, katını, çok sevdiği karısını, edindi ise metreslerini, birlikte yaşadığı güzel bayanları, neyi ve neleri alarak gidiyor?

Dönüp bir bakmak lazım.

Oğuz Yabgu’dan kopup da gelen Üçoklardan Kınık Boyundan Büyük Selçuklu ve diğer Selçuklu Devletleri henüz tarih sahnesinde devlet olarak yer almamış, kurulmamış. Selçuklu Hanedanı olarak kendilerine yeni yerler, yurtlar arayışında…

Ve yıl 1036. Üçoklardan Kayı Boyundan Haydanlılar (Haydanlı Aşireti, bazı araştırmacılar Haydanlı Cemaati diye de yazıyor) Reyhanlılar ve Karayılanlılarla birlikte Anadolu da, Iğdır Ovasında. Ne Selçuklu henüz devlet, ne Osmanlı ve ne de diğer beylikler. Bin yıldır bu topraklarda yaşayan Haydanlılar nereden, kiminle, kimin komutasına dahil olup kimlerle gelmiş, yazacağım.

Köyceğiz’den selam ve sevgilerimle.