Narsist bireyler yaşantılarında sadece kendi çıkarlarını düşünen kişilerdir. Dünyanın sadece kendi etraflarında dönmesini ve her şeyin onlara göre olmasını isterler. Sadece kendi ihtiyaçları ve duygularıyla ilgilenirler ve kimse umurlarında değildir. Ayrıca bu kişiler kimseyle empati kurmazlar. Hep kendi istediklerinin olmasını,kendine uyulmasını karşı gelinmemesini isterler,Her dedikleri her yaptıkları doğrudur. Başkalarının işine fikirlerine hep şüpheyle yaklaşır beğenmezler,önemsemezler.

Bu tipleri Cem Yılmaz, Faruk Eczanesi anlatımıyla da ele almıştır aslında, oradaki tiplemenin belirgin bir özelliğine değinebiliriz. Başkasının yaptığı işleri küçümseme, kendini ise fazla önemseme. ‘‘Cem, bildiğimiz şeyleri anlatıyor, yaptığı işin bir numarası yok ki.’’ Aslında burada karşı tarafın yaptığı iş küçümsenirken bu işi kendisinin yapamamasından kaynaklı duyulan yetersizlik hissi telafi edilmeye çalışılıyor olabilir. Bu kişiler, kendi yaptıkları işi yüceltirken başkalarının yaptığı iyi işleri dillendirmemeye, işin hakkını vermemeye özen gösterirler.

Bu kendini beğenmiş karşısındaki umursamayan hep kendi dediklerin olmasını isteyen tipler görgüsüzlük,saygısızlık arttıkça çoğalmaktadır.

Anneler,Babalar;Siz kraliyet ailesi değilsiniz.Babasının prensesi,annesinin kralı,ailenin göz bebeği,evin nazlısı.Bu rollerle büyüyen çocuklar, ileride aynı rolü devam ettirmek için role uygun kişileri seçer ya da seçtikleri kişilere bu rolleri dayatırlar. Bu krallar,kraliçeler ilişkilerde daha fazla sorun yaşıyorlar. Kızınızı prenses gibi değil, ayakları yere basan sağlam karakterli bir birey olarak yetiştirin. Oğlunuzu padişah gibi değil, hak hukuk adalet bilen adam olarak yetiştirin. Çocuklarınızı sürekli koruyarak, her şeyi onların yerine yaparak,düşünerek değil, gerçeklerle yüzleştirerek yetiştirin.Yetiştirin ki; kocalarını babalarına,hanımlarını annelerine dönüştürmesinler.Tanıştıkları insanlardan hemen prens,prenses muamelesi beklemesinler. Bu şekilde yetişen çocuklar gelecekte, ailelerinden çok dış dünya ile baş başa kaldıklarında büyük problemlerle yüzleşecekleri anlamına geliyor.

Üzülüyorsun,Takma diyorlar.Kızıyorsun,Değmez diyorlar. Boş veriyorsun, Gamsız diyorlar.Susuyorsun, İki çift laf et diyorlar.Konuşuyorsun,Muhatap olma diyorlar.Çekip gidiyorsun,Mücadele et diyorlar.Bağırıyorsun, Sakin ol diyorlar.Aklı başında davranıyorsun,Bu kadar uslu olunmaz diyorlar.Dikine gidiyorsun,Yaşına başına yakışmaz diyorlar. Ölünce ne diyecekler,Muhtemelen ölüm sana yakışmadı.

Eee normal tabi dirimizi beğenmediler ki,Ölümüzü beğensinler…

Vefasızlık nedir bilirmisiniz?

Ateş saatlerce yanar,Suyu ısıtır.Su 1 saniye de ateşi söndürür. Vefasızlık budur işte

Esen Kalın…