Direkt konuya girelim. AK Parti’nin eski bakanı Mustafa Varank, Mersin’de belediyeye ait bir yerde alkol satılmasına tepki göstermiş. Devletin görevinin, gençleri alkolden, uyuşturucudan uzak tutmak olduğunu söylemiş.

Ben bu konuyu Fatih Altaylı’nın sosyal medya hesaplarından yayınlamış olduğu programlarından gördüm. Fatih Altaylı’nın tepki vermesinden önce kendim “Ne alaka?” dedim. Şimdi bu gençler dışarıda eğlenmek zorunda, gezip tozmak, kafalarını dağıtmak zorunda. Zaten siyasetle iç içe bir ülkede yaşadığımız için, gündemimizin gün içinde bir anlık olsun değişmesi gerekiyor. Ben tabiki sosyalleşmek için alkollü mekanları savunmuyorum fakat bu gençler kime ait olduğu belli olmayan mekanlara gitse mi daha güvenli olur, yoksa devletin, belediyenin kontrolü altında olan bir yere gitse mi daha güvenli olur? Şahıslara ait olan mekanlarda kavga, adam yaralama, el altından uyuşturucu satışı vb. konular dönerken, belediyenin bu durumları kontrol altına almak için böyle bir uygulama yapması, sizce de sakıncalı mı?

Kime ait olduğu bilinmeyen mekanlarda, kaçak alkolden dolayı kör olanlar onlarca. Mekan sahibi biraz kar yapmak için alkolleri kaçak getirebiliyor. Devlet tüm barları denetliyor mu?

Neymiş, anayasada devletin görevi gençleri alkol ve uyuşturucudan uzak tutmakmış. Neden o zaman ben uyuşturucu kullanmayan biri olarak, Denizli Karşıyaka’da uyuşturucunun satıldığını, her türlü sıkıntılı maddenin el altından kolayca ulaşılabileceğini biliyorum. Ben hiç kullanmamış ve karşı olan biri olarak bile bunu bilirken, koskoca devlet bunu bilmiyor mu? Bunu çözemiyor mu? Tüm uyuşturucu satışını bu şehirde bitiremiyor mu?

Bırakın Allah aşkına her şeye karşı çıkmaya. Bırakın millete saçma sapan laf etmeyi. Rahat bırakın gençleri. Zaten ekonomik durumlar karşısında tek sosyal aktiviteleri evde bilgisayar oynamak oldu. Çıkarın at gözlüklerinizi de biraz gençlerin gözünden bakın.