Aslında başlığı daha da uzatmaya gerek yok. Başlı başına bir sorunu direkt yazdım sizlere. Gelin birlikte inceleyelim nedir şikayetimiz...

Doğduğumdan bu yana Ankara’daydım. Trafik terörünü iyi bilirim. Ankara’nın en uzun hattını her gün okula gidebilmek için kullanırdım. Şoförlere kızdığımız zamanlar olurdu, çok nadir. Ama şimdi onlara teşekkür edeceğim sanırım. 

6 aydır Denizlideyim, gözlemlerim ve şikayetlerim bu kısa süreyi içermektedir. Kaldı ki, bu şikayetler olmasa bir şeylerin dikkate alınacağını da düşünmüyorum. Çünkü şehir fark etmez, her yer böyledir. Şehirlerin gelişmesi, bizzat şehirde yaşayan vatandaşların ses çıkarması ile gerçekleşir. 

Gel gelelim Denizli otobüslerinin sorununa… Nereden başlayacağımı bilemedim. Öncelikle akıllı durak adı altında akılsız duraklardan çok sıkıldım ben. Nereye giden otobüsün ne zaman geleceğini üç gün görebiliyorsak, bir gün mutlaka göremiyoruz. Akıllı duraklar benden fazla tatil yapıyor. Otobüsleri gösteren mobil uygulamayı söylemiyorum bile çünkü hayatımda böyle kötü ve karışık bir yazılım görmedim. Zaten o uygulamaya baksanız da çoğu zaman otobüs yok diyor, o sırada önünüzden otobüs geçiyor. “Bilmem kaç numaralı otobüsün gelmesine 10 dakika var” yazıyor. Evden ona göre çıkıyorsunuz ve pat! Otobüs yok oluyor birden. Solucan deliğine girmiş sanıyorsunuz ama hayır 10 dakika yazmasına rağmen çok daha erken gelmiş. Haliyle kaçtı otobüs. 

Durakların çevresinde her yaştan koşuşturan insanlardan da bahsetmeme gerek kalmayacak, bir gün biri düşüp kalacak haber olacak zaten. Otobüs durakta, önünden biri el sallayarak koşuyor, yetişmek için. Şoför görüyor ve 3 adım kala dalga geçer gibi kapıyı kapatıp basıp gidiyor. Bazısı da sağ olsun yüzümüze bakarak 10 dakika sonra bir daha gelecek diye işaret yapıyor. 10 dakika sonrasına binmek istesem neden koşayım be adam? Bomboş otobüs, koştum yetiştim neden 3 adım kala kapıyı kapatıyorsun? 5 saniye fazla bekleyince maaşından mı kesiyorlar yoksa arkanda aksiyon filmlerindeki gibi alevler mi geliyor sanıyorsun? Yoksa koşturan her yaştan insanı görüp almayınca özel bir zevk mi alıyorsunuz? Olabilir yani, o kadar saat direksiyon sallıyorsunuz, sizde böyle eğleniyorsunuz belki. Hayır zaten çoğunuz zamanında gelmiyorsunuz ki duraklara, bari insanları nefes nefese bırakmayın. 
Bu sorunlar için “Yollar dar, trafik oluşmasın diyedir” iyimserliği yapacak insanlara da şöyle bir anı anlatayım; daha bugün bir kaza atlattık, GMK Bulvarında… Herkes çok korktu tabi, şoför bir süre sonra durdu ve hiçbir şey söylemeden indi. Su almaya gitti. Yani tabi ki çok normal ama bir şey söyleseydin keşke be abim, öylece kalakaldık. Bu sırada otobüste durakta değil, dar bulvarda kenara çektik duruyoruz, demek ki neymiş olay yol darlığı da değilmiş. 

Bazı otobüsler mesela çok büyük ama hep boş, bazı otobüslerde çok küçük ama uzun bir hatta ait ve turşu bidonu gibi dolu. Bunun da kendi aralarında bir şaka olduğunu düşünüyorum. 

Başa dönmek gerekirse Ankara şoförlerine teşekkür ettiğim kısım da şurası olacak; Ankara çok çeşitli insanlara sahip. Hepsi ayrı bir sorun çıkarıyor ama her şoför kesinlikle yardımcı olmaya yönelik hareket ediyor. Ankara’nın dolmuş şoförleri böyle değil mesela. E, Denizli’ye baktığımda da insanların genelinde bir Ege kibarlığı var, buna rağmen asla soru sormaya gelmeyen şoförler var. Arkadaşlar, insanlar canınızı almaya çalışmıyor, bilgi almaya çalışıyor çünkü bilgi vermesi gereken teknolojik olaylar çoğu zaman çalışmıyor. O yüzden biraz daha güler yüz, biraz daha anlayış ve daha az görmemezlikten gelmek istersek size ayıp olmaz sanırım. 

Olacaksa da canınız sağolsun. Ne diyelim, kolay gelsin…