10 Kasım 1938, saat 09.05…

Yine Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının üzüntüsünü yaşadığımız bir kasımdayız. 1938 yılından bu yana, her 10 Kasım, Ata’mızın aramızdan ayrılışının hüznünü yaşıyoruz. Bizler için bunca fedakarlıkta bulunan, savaşlardan savaşlara koşan ve sonrasında kurduğu cumhuriyetle bizlere özgür yaşama hakkı sağlayan Mustafa Kemal Atatürk’ü unutmamak ise bizlerin vefa borcudur. Yaşamı boyunca azmi ve güçlü zekasıyla birçok başarıya ulaşmıştır. Atatürk’ü olan sevgi ve saygımız sonsuza dek devam edecektir. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği söz gibi: “Benim naciz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” Biz gençler sayesinde gelecek yeni nesillere de Atatürk’ün bizlere bıraktığı Cumhuriyeti en iyi şekilde bırakılacaktır. Ancak bu şekilde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz bedeni rahat olacaktır. İşte biz gençlerin ve Türk milletinin görevi atatürk’ü anlamak ve anlatmaktır. Mustafa Kemal Atatürk, emperyalizme karşı tam bağımsızlık, saltanata karşı milli egemenlik, bağnazlığa karşı da akıl ve bilimin yoludur. Bugün bile yaşamakta olan ilke ve devrimleri ile önümüzü bir güneş gibi aydınlatmaktadır. Bu ilkeler, bizlere bıraktığı en büyük mirasıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün düşüncelerini idrak edip, yolundan ayrılmacağız. Bu nedenle; değerli Ata’mızın yüzünü göremesek de, sesini duyamasak da; bizlere açmış olduğu yolda, gösterdiği hedefe doğru durmadan yürümek, bu hayattaki en önemli gayemizdir.

10 Kasım 1938 tarihinde fani dünyadan ayrılan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bugün itibariyle ebediyete intikalinin 82.Yıl dönümünü idrak etmekteyiz. Aramızdan ayrılmasının derin üzüntüsünü hissettiğimiz bu günde, kendisini saygıyla ve minnetle anıyoruz.

Emanetin, Türk gençliğinin elinde ilelebet muhafaza ve müdafaa edilecektir.