Son yıllarda hızla artan nüfusun gıda ihtiyacını karşılayabilmek amacıyla birim alandan daha fazla ürün alabilmek için tarımsal üretimde kimyasalların yoğun bir şekilde kullanılması, çevresel kirliliğin artışıyla birlikte toprak yapısında bozulmaların meydana gelmesine neden olmuştur.

İnsan sağlığı ve çevreyi koruyan üretim sistemleriyle birlikte, teknolojinin dengeli kullanılması ve doğru işletme yönetimini de kapsayan sürdürülebilir tarım yöntemlerinden birisi de tarımsal üretimde iyi tarım uygulamalarının kullanılmasıdır.

İyi Tarım Uygulamalarının öncelikli hedefleri arasında toprak yapısının korunması gelmektedir. Bunun için öncelikle zirai kimyasal kullanımının kontrol altında tutulması gerekiyor. Kimyasalların kontrollü kullanımı doğa tahribatını azalttığı gibi maliyetleri de düşürecektir.

Örneğin, yanlış gübreleme sonucunda toprakta tuzlanma, ağır metal birikimi, besin maddesi dengesizliği, mikroorganizma etkinliğinin bozulması, nitrat birikimi, azot ve kükürt içeren gazların havaya salınması, ozon tabakasının incelmesi gibi çevresel sorunlar ortaya çıkmaktadır.

Ayrıca, toprak yapısını korumak için bölge iklim ve toprak yapısına uygun toprak işleme ve ekim sistemlerinin uygulanması gerekmektedir. Toprak işleme konusu, çevre kirliliğine neden olan faktörler arasında sıralanmamasına rağmen aslında çevre kirliliği üzerinde oldukça önemli bir etkiye sahiptir.

Arazinin konumu, toprak yapısı ve iklim şartları dikkate alınmadan yapılan yanlış toprak işleme, toprağın özellikle yağış sularıyla taşınmasına sebebiyet vermektedir. Bu durum toprağın verimsizleşmesine neden olduğu gibi, akarsuların kirlenmesine, barajların toprakla dolmasına neden olmaktadır.

Genel olarak, iyi tarım uygulamalarında toprağın yapısını bozmayan ve toprak erozyonunu azaltan sürdürülebilir toprak yönetim sistemleri tavsiye edilmektedir. Bu da tarımsal üretimde koruyucu toprak işleme yöntemlerinin uygulanmasıyla mümkündür.

Koruyucu toprak işleme, toprak işlemeyi azaltan, değiştiren ve ortadan kaldıran yöntemlerden birini içermektedir. Koruyucu toprak işlemenin temel hedeflerinden biri, su ve rüzgar erozyonunu azaltmaktır. Bu toprak işleme yönteminde, ekim işleminden sonra bir önceki ürün atıklarının en az % 30’unun toprak yüzeyinde kalması hedeflenmektedir.

Bu durum topraktaki suyun buharlaşarak kaybını engellendiği için toprak nemin muhafaza edilmesine katkı sağlamaktadır. Ayrıca bir önceki ürün atıkları toprağa kazandırıldığı için toprağın organik madde düzeyi artırılır ve tarla trafiğinin azaltılması sonucunda ise toprak daha az sıkıştırılır.

Bunun sonucunda ise toprağın fiziksel özellikleri iyileştirilerek sürdürülebilirliği ve verimliliğinde artış meydana gelecektir. Koruyucu toprak isleme sistemleri isçilik, enerji tüketimi ve zaman açısından da önemli ölçüde tasarruf sağlamaktadırlar.

Sonuç olarak, iyi tarım uygulamalarında belirlenen hedeflere ulaşmada toprağın sürdürülebilirliği ve verimliliğinin korunması oldukça önemli hususlar arasında yer almaktadır. Tarımsal faaliyetlerin uygun tekniklerle yapılması, kaynakların verimli ve etkin kullanımı, toprağın sürdürülebilirliğinin devam ettirilmesinde oldukça önemlidir.

İyi tarım uygulamaları kriterine göre toprağın yapısını geliştiren, toprağın sıkışmasını önleyen teknikler kullanılmadır. Ayrıca toprak erozyonunu önlemeye yönelik arazi iyileştirme teknikleri kullanılmalı, toprak işleme ve ekim teknikleri de dikkate alınmalıdır.