Bölüm 1
Anadolu’da birçok yer adının nereden geldiği ve kaynağı hakkında belirsizlikler var. Bu adların tarihsel geçmişleri unutulduğu ve yeterli bilgilere ulaşılamadığı için gerçeklerin ne olduğu bilinmemektedir. Gerçekler bilinemediği için de neredeyse her yer adıyla ilgili rivayetler, söylenceler türetilmiştir. Ancak bu rivayetlerin birçoğu gerçeği açıklamaktan uzaktır ve sorunu çözeceği yerde daha da karmaşık hale getirmektedir. Durum böyle olmasına rağmen birçok yer adı için rivayetler öne çıkarılmakta ve geçerlilik kazandırılmaya çalışılmaktadır. Böyle olunca da bilimsellikten uzaklaşılmaktadır.
Hâlbuki yer adlarının tarihselliğini, nereden geldiğini ortaya koyabilmek için yine bilimsel yöntemlere ihtiyaç var. Yani yerellikten çok farklı yöntemler incelemek gerekiyor. Eğer yer adlarının tarihselliği doğru biçimde ortaya koyulacak ise, yerelliklere takılıp kalmamak gerekiyor.
Bilim dünyasında yer adları ile ilgili çalışmalar, kendi disiplini içinde gelişerek, günümüzde yeni bir bilim dalı haline gelmiştir. Bu bilim dalına Fransızca bir sözcük olan “Toponymié” adı verilmektedir. Bu yabancı sözcüğün Türkçedeki anlamına “yer adları bilgisi” denebilir. Her bilim dalında olduğu gibi bu bilim dalının da hedefi bilimsel gerçeklerdir. Bu nedenle herhangi bir yer adı için varsayımlar üretip daha sonra bu varsayımları kesin doğrular gibi algılanması veya algılatılmaya çalışılması bu bilimin etiğine uymaz. Bir anlamda yerellikten uzaktır ve evrensel doğrular içermesi gerekir. Ama ne yazık ki ülkemizdeki yer adları konusunda daha çok rivayetlere, söylencelere itibar ediliyor.
Anadolu’nun diğer yerleşim yerlerinde olduğu gibi ilçemiz Çivril adının nereden geldiğiyle ilgili çeşitli rivayetler var. Ancak anlatılanların hiçbiri gerçeği aydınlatmaya yetmemektedir.
Bu rivayetlerin, söylencelerin temeli “Çevril” tanımlamasının Çivril adına dönüşümü üzerine. Bu dönüşüm üzerine anlatılan birkaç rivayet var. Anlatılanlara göre Çivril Ovası sulak olması nedeniyle kimi yerleri bataklıkmış ve yer yer göletler bulunmaktaymış. Çivril’e gelmek isteyenler, bu bataklık ve göletlerin arasından döne döne, çevrile çevrile geldikleri için bu yerin adı “Çevril” olmuş. Daha sonradan da bu ad Çivril adına dönüşmüş. Bu söylencenin gerçek olması elbette beklenemez. Çünkü yeni kurulan bir yerleşim yerinin adı kısa sürede belirlenir. Ad verilmesi için döne dolaşa, çevrile çevrile gelenler beklenmez. Ayrıca Çivril’in Kurulu olduğu yıllarda ovaya serpilmiş durumda başka köyler de vardı. Mutlaka oralara da döne dolaşa gidiliyordu.
Yine ilçemiz Çivril’in adı ile ilgili bir rivayet daha anlatılagelir. Timur ordusu ile İğdir sırtlarına gelir. Ovaya inecekken atının ayağı kayar. Bunu uğursuzluk sayar ve ordusuna geri dönün anlamında “çevril” diye emir verir. Bu olaydan sonra da o yıllarda köy konumunda olan bu yerin adı “Çevril” olur. Daha sonradan bu ad Çivril’e dönüşür. Ama en başında böyle bir olayın gerçekleştiği belirsizdir. Çünkü Timur’un Çivril’in de bulunduğu ovaya geldiği hiçbir tarihsel yayında yer almıyor. Ayrıca Timur’un Anadolu’da bulunduğu yıl 1402. Yani Ankara Savaşı’yla ilgili. Çivril’in bu yılda kurulu olup olmadığı belli değil. Daha önceden kurulu olsa bile 1402 yılına kadar mutlaka bir adı olması gerekirdi.
Her iki rivayette de Çivril adının çevril sözcüğünden dönüşmesi üzerine. Ancak Çevril adının Çivril adına dönüşümünün her zaman mümkün olamayacağıdır. Çünkü günümüzde de Çevril adını taşıyan bir yerleşim yeri vardır. Kayseri İli’nin Kocasinan İlçesi Erkilet beldesine bağlı bir köy Çevril adını taşımaktadır. Bu köy adının zaman içinde Çivril adına dönüşmeyip yine aynen kalması, Çevril adının Çivril’e dönüşme ihtimalini zayıflatıyor. Ülkemizde ilçemizden başka yedi yerde daha Çivril adını taşıyan köy yerleşmeleri vardır. Bu Çivril adlarının Çevril adından dönüşmesi olası değildir.
Birkaç hafta sürecek bu yazımın birinci bölümünde bir gerçeğin altını çizmekte yarar var; ilçemiz Çivril adı Türk yerleşmesi adıdır. Ülkemizde yedi yerde daha Çivril adında köy yerleşmeleri vardır ve oraları da Türk yerleşmesidir.
Devam edecek.