Ormanlık alanda cesedi bulunan Semih Sevim’i babası ile birlikte külotlu çorapla boğarak öldürdüğü iddiası ile ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi ile yargılanan şarkıcı Seçil Çiftçi ve babası Cemal Çiftçi’nin davasında Adli Tıp Raporu mahkemeye iletildi. Raporda maktuldeki yaralanmaların tamamının sanığın kendisi tarafından yapılabileceği gibi bir başkası ya da başkaları tarafından da yapılmış olabileceği, bunlar arasında tıbben ayrım yapılamadığı belirtildi.
Raporda, otopsi raporuna göre maktulün zehirlenerek öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı, bilincini kaybettirecek veya azaltacak, kendisini savunmasına etki edecek herhangi bir maddenin de tespit edilmediği kaydedildi.
Maktuldeki yaralanmalarının tamamının boğma öncesinde meydana getirildiği ve yaralanmaların sert ve künt bir cismin (sanığın ifadesinde belirttiği şekilde kırık sandalye bacağı, sopa ve benzeri cisim) doğrudan vurulması ile oluşturulmuş nitelikte olduğu anlatıldı. Kafa bölgesindeki yaralanmaların yaşamını tehlikeye sokar nitelikte olduğu belirtilen raporda, kafatasında ve yüzünde kemik kırıkları bulunan ve beyin kanaması bulunan maktulün ölümünün bağla boğmaya bağlı meydana geldiği vurgulandı. Raporda, ölende meydana gelen yaralanmaların tamamının sanığın kendisi tarafından yapılabileceği gibi bir başkası ya da başkaları tarafından da yapılmış olabileceği, bunlar arasında tıbben ayrım yapılamadığı da belirtildi.
Savunması Kafaları Karıştırdı
Düzenlenen rapor sonrası savunması sorulan Seçil Çiftçi, raporun kendi sözlerini doğruladığını ifade ederek, “Kafasının arkasına önce viski şişesiyle vurmuştum. Ancak herhangi bir şekilde etkilenmedi. Elinde bıçak olduğu için bu defa sopayla birkaç kez kendisine vurdum. Sağ kolundaki yaralanmalar muhtemelen bu sırada oluşmuştur. Aynı zamanda kurtulmak için kafasına ve başka yerlerine de sopayla vurdum. Darbe almasına rağmen etkilenmeyip tekrar kalkmaya çalıştı. Boğma olayına ilişkin olarak da sadece o anda yerde bulduğum külotlu çorap ile kollarını bağlamak istedim. O anda boğazına nasıl geldiğini hatırlamıyorum. Olay sebebiyle çok pişmanım” dedi.
Olaydan bir hafta önce maktulün bir hafta boyunca kapısında yattığını belirten kadın, “Keşke ailesi bu hassasiyeti yaşarken gösterseydi. Madem kardeşinizle husumetimin olduğunu biliyorsunuz engel olmadınız, kör öldü badem gözlü mü oldu! Ben istemeden bu durum yaşandı. Takıntılıydı. Tokat'tan İstanbul'a geldi. Olaylara kendisi sebebiyet verdi!” diyerek tahliyesini talep etti.
Sanığın avukatı Onur Kemal, müvekkilinin daha önce 40 yaşındaki Semih Sevim ile husumetli olduklarını ve tehdit mesajları, arama kayıtlarının dosyada yer aldığını ifade ederek meşru müdafaa koşularının oluştuğunu söyledi.
Mahkeme heyeti, mütalaanın hazırlanması için dosyayı duruşma savcısına gönderilmesine ve sanık Seçil Çiftçi'nin, tasarlayarak kasten öldürme suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisle tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.