İlçemiz de bu sene kış ayları yağmurlu ve karlı geçse de, ne yazık ki yaz mevsimi kurak geçmekte.
Haziran başında yer altı su kaynaklarımıza çok da fazla etkisi olmayan kısa süreli yağışların ardından sulu tarım arazilerini sulamaya başlayan halkımız, artık yer altı sularını kullanırken çok daha dikkatli olmak durumunda.
Yalnızca tarımla uğraşan insanımız değil, her birimiz evlerimizde içme suyu kullanırken çok bilinçli davranmak zorundayız.
Son yıllarda özellikle gıda fiyatlarının artışıyla insanlar yeşillik ve sebze ihtiyaçlarını kendi bahçelerinde ve tarlalarında yetiştirmeye daha fazla yöneldi diyebiliriz.
Ancak bu süreçte tarla ve bahçelerin sulamasının içme suyu şebekesinden yapılması halinde, susuzluk sorunları yaşayabiliriz.
Yalnızca sebze ve meyve yetiştiriciliğinde değil, sulu tarım sayesinde Türkiye’nin en kaliteli çerezlik ayçiçeğini ürettiğimiz ilçemizde ne yazık ki her tarlada henüz en verimli sulama yöntemini kullanabilmiş değiliz.
Tarım arazilerinin en etkin şekilde sulanması için en çok kullanılan yöntemlere baktığımızda; yağmurlama tabancaları ile yağmurlama şeklinde sulama, damla sulama sistemleri ile sulama ve daha eski bir yöntem olan salma sulama sistemlerini görüyoruz.
Soldaki resimde gördüğümüz gibi, salma su ile her yaz 3 veya 4 defa ayçiçeği tarlalarının sulanması halinde; uzun vade de suyun verimli kullanımı düşecek, toprağın kalitesi düşecektir.
Toprağın kalitesini olumsuz etkileyen ve aşırı su kullanımıyla yarardan çok ürüne zarar veren salma su yerine, yağmurlama ve damlama sistemleri tercihe dilmelidir.
Elbette salma sulama yapanları devlet kontrol etmektedir ancak, ilçemizde yağmurlama, özellikle damlama sulama şeklinin yaygınlaştırılması için devlet desteği şarttır. Böylece suyu daha verimli kullanmamız mümkün olacaktır.
Ne yazık ki ilçemizde her tarla başında su kanalları yer almamaktadır. Bu nedenle insanlar yer altı suyunu kullanarak tarlalarını sulama yolunu tercih etmektedir.
Öyle ki insanlar evlerinin önünde bahçelerinde bile, çeşmeler yerine yer altı suyundan yararlanma yoluna gitmektedir.
Kısa vade de sulama ihtiyaçlarımıza karşılık veren yer altı sularımız da biterse ne yapacağız, bunları düşünmek zorundayız.
İlçemizde yaklaşık 650 bin dekar arazinin sulama ihtiyacını karşılayan Işıklı Gölü’nde son yıllarda başlayan kuraklık neticesinde, doğal yaşam alanı olarak 300 bine yakın kuş’un yaşadığı ve onlarca kuş türünün de üreme alanı olan Göl tehdit altındadır.
Özetle, bütün bu olumsuz durumları tersine çevirmemiz için, evlerimizde ve arazilerde su kullanımında çok daha bilinçli olmak zorundayız. Sağlıklı, bereketli günler dilerim.