Anne babaların gönüllü olarak veya baskı altında mal varlıklarını çocuklarına devretmesi, aile içi anlaşmazlıklara zemin hazırlayabilir. Bu durum, yıllarca sürebilen hukuki süreçlere ve miras davalarına yol açabilir.

Miras kanununda anne ve babalarını ölen çocukların eşit şekilde ayır ayrı koruyor. Miras paylaşımında haksızlığa uğrayan tarafsanız üzülmeyin. Sanılanın aksine aradan kaç yıl geçerse geçsin size bırakmadılarsa bile anne ve babanızın malından hak isteyebilirsiniz.

Dolarda olan oldu: Merkez Bankası bu rakama çıkacak dedi Dolarda olan oldu: Merkez Bankası bu rakama çıkacak dedi

Buradaki kritik nokta ise miras davalarında zaman aşımı uygulanmaması... Türkiye gibi ataerkil aile geleneği süren ülkelerde anne ve babalar yaşlandıkça bir evlatlarını seçerek onunla birlikte yaşamaya başlıyor. Böyle hallerde ebeveynler bakımlarını üstlenen çocuklarına kendilerini borçlu hissederek ölmeden önce mallarının tamamını ya da bir bölümünü bu çocuklarının üzerine geçirebiliyor.

Ebeveynlerin çocuklarına yakınlık derecelerine göre mal bölüşümünde açıkça kayırmaları ise sıklıkla davaya dönüşüyor. Evlatlar arasında miras kavgaları adliyelerde en çok görülen davalar içinde yer alsa da birçok kişi haklarını bilmediği için dava açmıyor. Oysaki yeni düzenlemeler kardeşler arasındaki miras kavgalarında eşit paylaşımın önünü açıyor. Üstelik mahkeme bu davalarda zaman aşımına bakmıyor.

Türk Medeni Kanunu, mal mülk sahibi anne babalara sahip olduklarını istedikleri gibi kullanma ve herhangi çocuklarına ya da başka birine verme hakkı tanıyor. Her birey malını mülkünü istediği gibi kullanma hakkına sahip oluyor. Ancak ebeveynlerin vefatı ile birlikte bu kişiye özel haklar ortadan kalkıyor. Eşit olmayarak paylaştırılan tapular, dava konusu olduğu hallerde mal bölüşü sil baştan yapılıyor.

Yaşlılığın ilerleyen dönemlerde anne ve babalar kendilerini bakar umudu ile en yakın gördükleri çocukları ile anlaşabiliyor. Anne baba ve çocuklar arasında özel anlaşmalar yapılabiliyor. Ebeveynler gönüllü olarak ya da baskı ile evlerini ya da yazlıklarını bu çocuklarının üzerine bir bedel almadan hibe edebiliyor. Bu çocuklar büyükleri öldükten sonra da bu mülkleri istedikleri gibi kiraya vererek gelir elde edebiliyor, kullanmaya devam ediyor. Diğer kardeşlerin itiraz etmemeleri durumunda bu durum yıllarca sürebiliyor.

Birçok haksızlığa uğrayan evlat tapu devrinin anne ve babalarının ölümün öncesinde yapılması yüzünden bu tapular üzerinde hakları olduğunu bilmiyor ve bu nedenle de geri almaya çalışmıyor. Oysa ki Miras Kanunu'na göre bu tapular da paylaşılacaklar listesinde bulunuyor.

Türk Medeni Kanunu'na göre her ne kadar anne ve babaların kendilerine ait olan mal mülkün tapusunu, istedikleri evlatlarına verme hakkı olsa da ölümleri ile birlikte bu durum farklılaşıyor. İster kendi istekleri ile devretsinler ister kardeşinizin zoru ile devretsinler üzerinden kaç yıl geçerse geçsin, fark etmeksizin dava açarak kardeşinizin üzerindeki mallardan hakkınızı alabilirsiniz.

Yalnız malları üzerine alan kardeş anne ve babasının mallarını kaybetmemek için ölümleri ile birlikte satarak paraya çevirirse, durum değişiyor. Böyle durumda mahkeme bu paraları mirastan saymıyor ve bölüştürmüyor.

Mirasın eşit dağılmadığı, tapuların anne ve babanın ölümlerden önce bir kardeşin üzerine geçirildiği durumlarda ise her kardeşin ayrı ayrı dava açması da gerekmiyor. Bir kardeşin açtığı daha ile diğer kardeşler de haklarını geri alabiliyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ