Siyaset demek ülke gündemiyle ülke geleceği ile ilgilenmek demektir.

Makam mevki, koltuk peşinde koşarak yapılan particilik siyaset değildir.

1999 depreminde sonra 3 yıl alınacak denilen deprem vergileri kalıcı hale geldi.

İlk önce 1 TL sonra 3 TL oldu. Geçen gün vergi makbuzunda gördüm 59 TL olmuş.

Partilerin seçim beyannamelerine giren 3600 gösterge EYT vs gibi konulardan bahsedince siyaset mi yapmış oluyoruz?

Güzel kardeşim o zaman işler durgun iş yokta demeyeceksin bir nevi buda siyaset yapmaktır.

Siyaset hangi partili olursan ol, iyi yapılanı alkışlamak kötüyü eleştirmektir.

Siyasetçinin görevi de bu sorunlara çözüm bulmaktır.

Köyüne, beldene, ilçene, iline gelen siyasetçiyle gittiğin toplantılarda alkışlayanda olacak eleştiren de bakın eleştiri diyorum küfür hakaret eden demiyorum onu yapanı sustur.

Sen eleştireni susturursan işte o zaman siyaset yapmış olursun.

O kişinin sorunu belki senin de sorunun bırak söylesin belki çözüm bulunur.

Hangi partili olursa olsun siyasilerin yanında gezenler koruma çemberi oluşturuyor.

Siyasileri ulaşılamaz hale getiriyorlar. Siyasilerde biz gibi insan ama sizler ulaşılmaz kıldıkça sorunlar anlatılmıyor gelen siyasetçide burası güllük gülistanlık diye gidiyor.

Yıl 2014 Devlet Bahçeli Belediye seçimleri için Çivril’e geldi.

O gün bir ülküdaşımızın kızının düğünü var.

Devlet beyin yanındakilere düğüne kısa bir sürede olsa katılabilir mi diye soruldu?

Olmaz! Gitmez, gidemez diye söylendi.

Bir arkadaş bu soruyu direk Devlet beye sordu? Tabi ki olur katılalım dedi ve düğüne gidildi.

Demem o ki siyasetçi dediklerimiz dün beraber oturduğumuz sohbet ettiğimiz rahatlıkla konuşup dertleştiğimiz kişiler Meclise gidince ulaşılamaz oluyorsa bizde hiç mi suç yok?

Ülke gündemiyle ilgilenmek her vatandaşın görevidir bunları söylemek siyaset değildir.

Yoksa Ataların dediği gibi;

Erik yedim kekire, kaktır gitsin Bekir’e durumuna düşersiniz…