Yulaf, çok işlevli özellikleri ve zengin besin içerikleri dolayısıyla günümüzde gözde bir besin haline gelmiştir. Gıda ve beslenmedeki son gelişmeler, çeşitli bileşenlerinin önemini ortaya çıkarmıştır. Özellikle β- glukan, mineraller ve diğer besinler için iyi bir diyet lifi kaynağıdır. E vitamini aktivitesi birlikte tokoller oluşturan tokoferol ve tokotrienoller tarafından sağlanır. Alfa-tokoferol lipit rafine edildiğinde değiştirilmemiş ham yulafta önemli bir antioksidan bileşendir. Yulafın β-glukanlar ve diğer diyet lifi bileşenleri ile yüksek tokoferol ve fizyolojik ve beslenme özellikleri doğal antioksidan seviyesi, insan beslenmesinde yulaflara, artan bir talep oluşturmuştur. Yulaf tanesinin biyolojik olarak önemli maddelerle zengin olduğu ve insan beslenmesindeki tüketiminin yararlı olduğu sonucuna varılmıştır. Dünya Sağlık Örgütü(who) günde en az 25 gram diyet lifi alınmasını öneriyor.

YULAFIN BAZI HASTALIKLARA ETKİSİ

Yulaf ve yulaf ürünleri ile diyabet ve kalp ve damar hastalıklarının tedavisinde yardımcı olduğu kanıtlanmıştır. İçerisindeki Β -glukanın farklı fizyolojik etkileri, viskozitesi, beslenme sonrası kan şekerinin düşmesi ve insülin yanıtları, safra asitlerinin bağırsak sisteminin daha alt kısımlarına doğru yüksek oranda taşınması ve safra asitlerinin yüksek oranda atılması ve böylece serum kolesterol seviyelerinin düşmesi ile ilgilidir. Yulaftaki B-glukana ilk olarak yulaf tanelerinde rastlanmıştır. Kolesterolün düşürülmesi ne yardımcı olur ve bununla beraber kalp hastalığı gelişme riski azalır. Yulaf ile azalan insülin seviyeleri, insülin duyarsızlığı ve metabolik sendromların gelişme riskini azaltır. Düşük glisemik indeksli ve yüksek diyet lifi içermesi tip-2 diyabet ve kalp hastalığının gelişme riskini azaltır. Ayrıca çölyak hastalığına karşı da faydalıdır.

YULAFIN FONKSİYONEL BESİNLERE DAHİL EDİLMESİ

Yulaf tanelerinin ve yulaf kepeğinin gıda ürünlerine dahil edilmesi sadece beslenmeyi değil, aynı zamanda çeşitli hastalıkların önlemesine yardımcı olur. Yulaf yüksek besin içeriği nedeniyle özellikle bebek mamasının önemli bir bileşenidir. Beslenme profilinin zenginliği, alerjen madde içermemesi, lezzetli oluşu, uzun raf ömrü, saklanabilirliğinin yüksek olması ve düşük maliyetli olması yulafın gıda ürünlerinde kullanımını arttırmıştır. Esas olarak kahvaltılık tahıllar için yulaf kepeği, yulaf unu ve yulaf gevreği kullanılır. Yulaf lapası, sıcak tahıllar, ekmek, bisküvi, bebek maması, müsli ve granola barlar yulaftan üretilen gıda ürünlerinin birkaç örneğidir. Yulaf unu, aynı zamanda birçok bebek mamasında koyulaştırıcı olarak da kullanılmaktadır,

YULAFIN HİPERTANSİYONU DÜŞÜRÜCÜ ETKİSİ

Amerika’da yapılan bir çalışmada çözünür lif açısından zengin yulaf tahıllarının kısa vadeli antihipertansif etkileri değerlendirilmiştir. Hipertansiyonu olan hastaların normal diyetine yulaf tahılı eklenmesi hipertansiyonu önemli ölçüde azaltır. Hipertansiyonlu hastalarda hipertansiyon dışındaki kalp damar hastalıkları risk faktörlerine de sık rastlanır ve bu risk faktörlerinin düzeltilmesi ile kalıcı hasar ve ölüm riski kesin olarak azaltılır.

YULAFIN OBEZİTENİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN YARARLARI

Metabolik sendrom, tip 2 diyabet ve kalp damar hastalıkları riskini artıran kalıcı obezite krizi, çocuklar da dahil olmak üzere tüm dünyada nüfusun sağlığına zarar vermeye devam etmektedir. Meyve ve sebzeler tarafından sağlanan lif açısından zengin diyetler metabolik sağlığı destekler, ancak yapılan çalışmalarda yetersiz diyet lifi alımının obeziteye neden olduğu görülmüştür. Yulaf yüksek miktarda diyet lifi içermesi, tok tutucu özelliğinin olması ve bağırsak sağlığını desteklemesi yönünden oldukça faydalıdır.