Büyük Selçuklu Devleti’nin ikinci sultanı…

Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya geliş mücadelesini başarıyla yöneten komutan ve hükümdar Sultan Alparslan, 27 bin askeriyle Bizans topraklarında ilerlerken keşfe gönderdiği askerlerden birisi geri döndüğünde telaşlı bir şekilde şöyle demiş: “Üç yüz bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor.”

Sultan Alparslan ise hiç duraksamadan şöyle cevap vermiş: “Biz de onlara yaklaşıyoruz.”

Şu özgüven ve cesarete bakar mısınız? Nasıl bu denli korkusuz ve soğukkanlı olabiliyordu?

Dile kolay onlarca tecrübeye sahipti.

Büyük Selçuklu Devleti hükümdarı Alparslan, öngörüsü ve üstün savaş stratejileriyle 1071 Malazgirt savaşında kendisinden dört kat büyük Bizans ordularını yenmişti.

İslam aleminin birliği için mücadele etmesi, çok hızlı hareket kabiliyeti ve hızlı karar verebilen bir komutan olması Alparslan’ın en önemli özellikleri arasında gösteriliyordu.

Bütün bu bilgiler ışığında, günümüzün en önemli tarihçilerinden İlber Ortaylı, Sultan Alparslan’ın Anadolu’ya bakış açısını şöyle özetliyor: “Malazgirt Savaşı’nı kazanan Sultan Alparslan’ın açıktır ki oradan batıya, Anadolu’ya gitmeye pek niyeti yoktu. Onun gözleri Suriye ve Mısır’daydı; keza o zamanki dünyada zenginlik ve hâkimiyet demek; Mezopotamya, Suriye, Filistin ve Mısır demekti. Öyle kimse Malazgirt’ten öte yerler için uğraşmaya, kan dökmeye fazla niyetlenmezdi. O zamanlarda Sultan Alparslan için Anadolu toprağı çok da çekici görünmüyordu. Konstantinopol ve Ege bölgesi de Sultan Alparslan için fazla değerli değildi. Asıl devlet, asıl memleket demek; Mısır ve Suriye tarafları demekti. Bu alana el atan Sultan Alparslan’ın torunu I. Süleyman Şah’tır.”

Sultan Alparslan’ı daha iyi anlamak adına, sosyal bilimci akademisyen Emre Kongar da, Türklerin islamiyetle beraber bugünki geldikleri yönetim şeklini, Sultan Alparslan’ı da dahil ederek şöyle özetliyor:

“Tuğrul Bey ve Alparslan ile başlayan, Fatih Sultan Mehmet ile gelişen laikleşme süreci, Atatürk ile noktalanıyor ve Türklerin İslama evrensel katkısı olarak dünya tarihindeki yerini alıyordu.”

Sultan Alparslan’ın cesareti, öngörüsü gerçekten bugünlere ışık tutacak nitelikte. Şu cümlesi de çok önemli bir anlam ifade ediyor:

“Size öyle bir vatan aldım ki ebediyen sizin olacak.”

Böylesi bir yöneticinin bakış açısıyla bugünlere bakıyorum. Sultan Alparslan, bugün Türkiye’yi yönetiyor olsaydı, acaba nasıl olurdu merak ediyorum. Bu denli yorgun hissetmezdik diye düşünüyorum. Çünkü bir ülkenin liderinin öngörü kabiliyeti, cesareti o halk ve o toplum için çok önemli bir özelliktir.