Yakın zamana kadar belirli debinin altına düşmeden akan Küfi Çayı ve Akdağ’dan gelen suların Işıklı Gölünü beslediğini belirten Ahmet Ergun, “Bizler Işıklı Gölü yaşamdır kararmasın derken, gözlerimizin önünde yok olmaya doğru giden bir canlı yaşamın kurtarılması için acil önlem ve eylem çağrısında bulunuyoruz. Bugün gelinen noktada can suyunun dahi görülememesi söz konusudur. Küfi tamamen kurumuştur. Canlı yaşamı, balıklar, kurbağalar susuzluk sonucu, ekosistemin tamamen bozulmasıyla yok olmuşlardır. Işıklı Gölü ise imdat çığlığını atalı hayli zaman olmuştur” dedi.
HİDROELEKTRİK VE GÖLETLER ELEŞTİRİSİ
Açıklamada Devlet Su İşleri ve diğer kurumların su krizini yalnızca kuraklık ve yanlış sulama tekniklerine bağlaması eleştirildi; Dinar sonrası Küfi Çayı güzergâhındaki 12 noktada yer alan gölet ve küçük barajların suyu tuttuğu, doğal akışı engellediği ifade edildi.
ÇÖZÜM İÇİN ORTAK EYLEM ÇAĞRISI
Ahmet Ergun, kuraklığın insan müdahalesiyle derinleştiğini, bütünleşik havza yönetiminin zorunlu olduğunu belirtti. Damlama sulamanın yaygınlaştırılması, nehir akışını kesen yapıların kaldırılması ve kirlilik oluşturan tesislerle etkin mücadele çağrısı yapıldı. Grup, “Sesimizi yükseltip suyumuza sahip çıkarsak, her tutulan su kaynağı ve kolu nehir yatağına kazandırılırsa Küfi Çayı da Işıklı Gölü de geri dönecektir” diye konuştu.
