Çivril’in Özdemirci Mahallesinde bulunan mezar taşları üzerindeki yazılar bütün ezberleri bozuyor. 1071 Malazgirt zaferi ile Türklerin Anadolu’ya yerleşmesi tarihlenirken Özdemirci Mezarlığında bulunan mezar taşları üzerindeki Türk-runik oyma yazılarla göre Türklerin Anadolu’ya yerleşmesi daha eski tarihlere dayanıyor.

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz araştırmaları Türkiye’nin farklı illerinde dergi ve gazetelerde yer bulmuş olan şuan halen Çorum Yazılıkaya Dergisinde makaleleri yayınlanan emekli öğretmen Mümtaz Başkaya ile önemli bir söyleşi yaptık.

Özdemirci Mahallesindeki mezar taşları gerek ulusal basında gerekse yerel basında büyük yer buldu. Ama biz Çivrilliler olarak tarihimize bir türlü sahip çıkamıyoruz ve tarihimizi bilmiyoruz da. Bu Özdemircideki mezar taşlarını özel yapan, ulusal basına çıkacak kadar özel yapan şey nedir?

İsterseniz bu olaylara geçmeden önce bu mezarlıktaki eski Türk izlerinin, eski Türk yazılarının nasıl ortaya konulduğundan bahsedelim. Bu Özdemirci mezarlıklarındaki eski Türk mezar taşlarını ilk gören ve basına yurt çapında dillendiren kişi Ümit Şıracı oldu.

  • TÜRKLER ANADOLU’YA NE ZAMAN GELDİ?

Şıracı bu olayı basına yansıttığında Türk Mezar taşlarında Balballar diye lanse etti. Ancak buradaki eski Türk izlerini Türk balballarıyla bir ilgisinin olmadığını düşüyorum. Çünkü Balbal denildiğinde eski Türklerde kahramanlık yapan Türklerin mezarlıklarına öldürdüğü düşman askerleri özellikle yaptığı kahramanlıklar konu eden mezarlığın etrafına konulan taşlar. Özdemirci mezarlığında bu özelikleri göremiyoruz.

Özdemirci mezarlığında ilginç olan orada iki tane mezar taşı üzerinde Türk-runik oyma yazıları denilen temeli Göktürkçe harflerle şekillendirmiş olan iki tane yazı var. Bu iki tane yazının özelliği Türklerin 1071 yılı öncesinde de Anadolu da varlığını kanıtlayan yegâne yazılı taşlar.

Eğer mezar taşlarındaki yazılar Göktürkçe yazılı ise Türklerin Anadolu’ya geliş tarihi değişiyor.

Zaten bu konu tartışmalı. Daha öncesinde de Türklerin 1071 öncesinde de Anadolu da olduğu zaten tartışılan bir konuydu. Özellikle de TRT de yapımcı olan Servet Somuncuoğlu bu konuları gündeme getiren geniş programlarla Anadolu da ve Anadolu dışındaki yerlerde eski Türk izlerini seyircisine aktardı. Bunun özellikle Anadolu da Taş üzerinde eski Türk izleri diyebileceğimiz izler Anadolu’nun başka yerlerinde de var. Bunlardan aklıma gelenler Ankara Güdül ilçesi Salihler Köyünde, Ordu Mesudiye de ve Denizli’nin Çivril’den ayrı bir ilçesinde de bu tür eski Türk yazıtlarına rastlanıldı.

Bu yazıtlarda ne yazıyor?

Çivril Özdemirci mezarlığındaki yazıtların bir tanesinde Dr. Cengiz Saltaoğlu Antalya’da arkadaşım. Bu yazıtlara okuma önerisi getirdi. Bu yazının ölümden sonra yapılan yemeğin bir duası olduğu ortaya çıktı. Daha derin incelenmeye tabi tutulduğunda bu izler elbette ki daha farklı tarihsel olayları, gerçekleri ortaya koyacak. Ama görünüşte ölüm sonrası bir yazı, dua yazısı olduğu için eski Türklerdeki yuğ törenlerini anımsatmakta.

Çivril’in başka mezarlıklarında da bu eski mezar taşlarından var mı?

Özdemircide olan bu taşların benzeri eski taşlar özellikle her köyün mezarlığında var. Kimileri eski Türklere kimileri de başka uygarlıklara ait olduğu biliniyor. Şimdiye kadar Özdemirci mezarlığının dışında her hangi bir yerde eski Türklere ait yazılar görülmedi. Ancak bu hiç görülmeyecek anlamına gelmez. Daha başka yerlerde de (tabi Çivril’den söz ediyorum) mezar taşları üzerinde boy tamgaları bulundu.

Hangi Boylara ait tamgalar bulundu?

Özdemirci mezar taşlarında özel bir incelemeye tabi tutulmadı. Ama benim gördüğüm kadarıyla birkaç tanesinde Dodurga boyunun tamgalarının olduğunun farkına vardım. Elbet daha başka Türk boylarının da tamgaları var.

Peki siz bu konuya nasıl dahil oldunuz hocam?

İlk defa Özdemirci mezarlığında bulunan bu mezarlardaki işaret ve semboller biraz önce sözünü ettiğim gibi Ümit Şıracı tarafından görüldü. Basından gördüğümde ben Antalya’da idim. Bu tür konulara neredeyse ömrünü vermiş olan Dr. Cengiz Saltaoğlu’da Çivril’deki bu eski Türk dillerini yine aynı kaynaktan duymuş. Bir gün Antalya da Dr. Cengiz Saltaoğlu TRT Radyo Program yapımcısı Mustafa Cansız ve Antropolog Doç. Atilla Erden ile beraber Özdemirci’ye geldik. Gördüklerimiz olağanüstü güzellikteydi ve şaşırtıcıydı. Özellikle bazı eski mezarların üzerlerinde sıklıkla boy tamgaları vardı. Bu da bu mezarlığın eski Türklere ait izler taşımasıydı. Ama ilginç olanı bu taşların arasında dolaşırken iki mezar taşında Türk-Runik oyma yazıtlar olan Cengiz Bey tarafından tanımlanan yazılar bulduk. Bu hem Anadolu tarihi bakımından hem de dünya tarihi bakımından çok önemliydi. Çünkü Türkler’in 1071 öncesinde de Anadolu da yerleşik varlığının belirgin izleriydi.

1071 öncesi Türklerin varlığını bu taşlar kanıtlıyor o zaman değil mi?

Sadece Çivril değil tabi başka aynı özellikler taşıyan taşlar da var ama Çivril Özdemirci mezarlığındaki olan yazılar mezar taşı üzerinde olmasından dolayı Anadolu’da tek. Diğer illerde kaya duvarlarında işaret ve semboller ve yazılar var. Bu yazıların okuma önerisi getiren Dr. Cengiz Saltaoğlu. Ancak bu konuda çalışan başka akademisyen bilim insanları da var.

Peki hocam bu yazıların ortaya çıkmasının Çivril’de ve Anadolu’da yansımaları nasıl oldu?

Sürekli Çivril’de tekrarladığımız ilçemizin ve diğer köylerin kurulu olduğu ovamız tarihsel yönüyle de çok güçlü. Arkeolojik yönden de aynı özellikleri görüyoruz. İlçemize höyükler diyarı Çivril denilmesi boşuna değil. Özdemirci mezarlığındaki eski Türklere ait olan işaret ve semboller yazılar bu ovanın Anadolu’da 1071 öncesi yerleşimlerinde de önde olduğunun en büyük göstergesi. Hepimizin bildiği gibi 17 Eylül 1176 tarihinde gerçekleşen Miryokefalon savaşının Düzbel geçidinde gerçekleşmesi de bu tarihselliğin en büyük kanıtı.

Sizin bu Konuya merakınız nerden geliyor?

Benim tarihe ve arkeolojiye ilgim var. Uzun zamandan beri Hatti Hitit uygarlıklarıyla ilgili Çorum Yazılıkaya Dergisinde yazılar yazıyorum. Konu tarih ve arkeoloji olunca daha genel konularda da yazılar yazıyorum. Bu dergide yazılarım hayli ilgiyle karşılanıyor. “Tarih Yazıyla Mı Başlar?” “Anadolu’nun İç Dinamikleri” “Dünya öküzün boynuzu üzerinde mi?” gibi konularda yazılar yazdım. Şimdilerde yine aynı dergiye hazırladığım yazının konusu “Hititlerden Günümüze Kurban Geleneği” bu yazım henüz yayınlanmadı, üzerinde çalışıyorum.

Sayın Mümtaz hocam verdiğiniz bilgilerin hepsi bir birinden kıymetli şuan için söyleşimizi burada sonlandırmamız gerekiyor. Fakat şuan verdiğiniz bu bilgilerin daha detaylı anlatımını okurlarımızla paylaşmak isteriz. Sizin için de uygunsa gazetemiz Genç Çivril’de yazmakta olduğunuz köşenizde bu konuyu işlemenizi isteriz.

Her kişi çağının tanığı. Ben de bu tanıklığı en doğru ve güvenilir şekilde vermek isterim. Konu Çivril olunca akan sular durur. Gazetenizde bana ayırdığınız köşede bu konuları abartısız ve yansız olarak aktarmaktan kıvanç duyarım.

Editör: Haber Merkezi