Sulu tarımın ağırlıklı olduğu Çivril ve Baklan ovası kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya. Kapalı sistem yada damlama sulama sistemine geçilmezse Ege’nin en büyük ovalarında tarım bitecek.

Meyve ve tarım ürünleri üretiminde söz sahibi Çivril’de, kuraklık baş gösterdi. Bölge son yılların en kurak sezonunu yaşıyor.

Son yıllarda DSİ tarafından yapılan kapalı sistem basınçlı sulama sisteminin Baklan ve Çivril ovasında yaygınlaştırılmasını isteyen çiftçiler “toprak var su yok. Böyle giderse ova kuraklığa teslim olacak” diyerek bir an önce sulama sorununa çözüm bulunmasını istedi.

Azalan yağış miktarı ve Sandıklı bölgesine yapılan su bentleri nedeniyle Işıklı gölünde tutulan su miktarının her yıl azaldığına dikkat çeken üreticiler “her yıl artan bir su sıkıntısı yaşıyoruz. Işıklı gölünün merkezinde son beş yıldır sulama sorunu var. Küresel ısınma ile birlikte yağış miktarı azaldı. Buna birde Sandıklı bölgesine yapılan bent ve göletler eklenince Işıklı gölünü besleyen dere ve akarsular kurudu. Dolayısıyla gölde su miktarı azaldı ve Çivril ovası kuraklığa mahkûm oldu” dediler.

Damlama sulama gelmezse tarım biter

Çivril ve Baklan ovalarında 8.640 hektar alanda kapalı sistem basınçlı sulama sistemi olduğunu belirten Ziraat Mühendisi Volkan Ergun ovanın tamamında acilen kapalı sistem basınçlı sulama sistemine geçilmesi gerektiğini belirterek “Çivril ve Baklan ovaları ülkemizin önemli üretim merkezlerinden. Ege bölgesinin ne büyük iki ovası kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya. Toprağımız var ama su olmayınca verimrekolte ve kalite bazında yıldan yıla düşmeye başlayacak. Sulu tarımdan kuru tarıma doğru bir geçiş yaşanacak. Meyve deposu konumundaki ovalar eğer tedbir alınmaz ve kapalı sistem basınçlı sulamaya geçilmezse göz göre göre yok olacak” dedi.

Vahşi Sulama Bitmeli

Çivril ve Baklan ovasında Sağ sahil sulama sahası içinde kalan bölgelerde büyük bir alanda kapalı basınçlı sistem ile sulama yapıldığını ifade eden Ergun “Yakacık, Somak, Kocayaka, Sarılar, İmrallı ve Çivril’in Çal tarafında kalan Sağ Sahil Sulama birliği BR-2 sulama havzasında 2441 hektar, BR-3 sulama havzasında 5039 hektar saha aynı şekildeEmirhisar sulama kooperatifi sorumluluk havzasında 491 hektar, Haydan Sulama kooperatifi sorumluluk havzasında 669 hektar kapalı basınçlı sulama sistemi aktif olarak kullanılıyor. Kapalı sistem sulama sistemini yaygınlaştırmalı ve salma sulama dediğimiz vahşi sulama sistemini bırakmalıyız” dedi.

Ürün çeşitliliği değişiyor

Çivril’in Ege bölgesinin meyve deposu ve elma, şeftali, kiraz, kayısı, armut üretiminde lider konumunda olduğunu altını çizen Volkan Ergun “ova meyve yetiştiriciliğinde lider konumunda. Mart ayında başlayan üretim Kasım ayına kadar sürüyor. Yaşanan su sıkıntısı ile birlikte bu ürün çeşitliliği zamanla değişecek ve kuru tarıma geçiş olacak. Göl olması nedeniyle çok olduğu düşünülen su aslında o kadar da çok değil. Çiftçiler ve üreticiler göl var diye su çok olacak düşüncesi içindeler. Ancak Dünyada yaşanan bir kuraklık var. Bizimde buna ayak uydurmamız ve öncellikle ekim ve sulama tekniklerinde modernleşmeye gitmemiz gerekiyor. Günden güne azalan suyu çok dikkatli ve akılcı kullanmalıyız” dedi.

Kuyu açmak büyük tehlike

Birçok bölgede yer altı suyuna yönelme olduğunu belirten Volkan Ergun “vahşi sulama devam ettiği sürece su sıkıntısı yaşayacağız. Bu kaçınılmaz. Gölde su miktarı azalınca bazı bölgelerde kuyu açılıyor. Aslında bu da çok tehlikeli bir durum. Konya ve Karaman’da her yıl yaşanan obruk faciaları Çivril’de de yaşanmaya başladı. Bizim en büyük sorunumuz suyun azalmasının yanında yanlış sulama yöntemleri. Açılan kuyudan yapılan vahşi ya da salma sulama bireysel olarak fayda sağlıyor gibi görünse de ova ve gelecek adına çok büyük tehlike. Yer altı su seviyesi açılan sondaj kuyuları nedeniyle her geçen yıl derine iniyor. Dolayısıyla her geçen gün suya ulaşmak için çok daha derinlere sondaj yapmak gerekiyor. Sondajla (yeraltı) sulamanın enerji maliyetleri de çiftçiye ayrı bir yük” dedi.

Damlama Sulama ile maliyet düşüyor verim artıyor

Damlama sulama sitemi kullanılan arazi ve bölgelerde verimin arttığını ve ürün kalitesinde fark gözlemlendiğine dikkat çeken Ergun “damlama sulama toprağın mineralini koruyor ve sadece ürünün ihtiyacı kadar su kullandığı için toprak daha verimli hale geliyor. Hasat zamanı vahşi sulama yapılan arazi ile damlama sulama yapılan araziden alınan ürün miktarı ve kalitesi olumlu yönde çiftçiye katkı sağlıyor” dedi.

Editör: Haber Merkezi