DEĞİRMENE ESKİSİ GİBİ GELEN YOK”

Yaklaşık 1980 yılından bu yana değirmencilik mesleğini yaptığını söyleyen 70 yaşındaki işletme sahibi Ahmet Yıldırım, mesleğini severek yaptığını belirterek; “1980 yılında bu değirmeni kurdum. Değirmendeki malzemeleri abim almıştı.40 yıldır değirmencilik mesleğimi idame ettiriyorum. Değirmen eski usulle çalışıyor ve teknolojiye inat bu değirmeni yenilemiyorum. Bozulan herhangi bir şey olursa kendim tamir ediyorum. Arpa, buğday, mısır gibi ürünleri öğütüyorum. Tabi bunların öğütümünde farklılıklar var ve onları ben ayarlıyorum. Öğütmesini para ile yapıyorum. Kilo da 400 kuruş para alıyorum. Buraya gelen vatandaşların unlarını öğütüyorum, çuvallayıp onlara teslim ediyorum. Önceden eşek, at ve katırlarla un öğütmeye geliyorlardı. Şimdi her şey modernleşti ve teknoloji gelişti. Traktörle, arabayla geliyorlar. Eskisi gibi gelen de yok. Haftada bir iki kez değirmen dönüyor. Önceden hemen hemen her gün çalışıyordu. Artık insanlar hazır un alıyorlar. Ama öğütme ile hazır un arasında tat farklılığı var. ”şeklinde konuştu.

“GENÇLERİMİZİN BU TÜR MESLEKLERİ ÖĞRENME İSTEĞİ YOK”

Değirmencilik mesleğinin yok olmaya yüz tuttuğunu belirten Yıldırım; “Eskiden bu mesleği öğrenmek için ustaların yanında çalışırdık ama günümüzde artık bu tür meslekleri gençlerimiz öğrenme gibi hevesleri yok. Mesleğimiz giderek ölüyor. Bu durumun önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Meslek erbabı olan kişiler yanlarına çırak bulamazsa ileri dönemde bu tür işleri kim yapacak bilmiyorum. Bizler Çivril, Karabedirler ve çevre mahallelerin halkına hizmete devam edeceğiz. Kapımız herkese açık” ifadelerini kullandı

Editör: Haber Merkezi