Ocak ayında;

27 kadın cinayeti ve 7 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.

Şubat ayında;

22 kadın cinayeti ve 12 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.

TÜİK’in bu ay açıkladığı rapora göre; son 1 sene içinde evlilik oranı azalırken, boşanma oranları arttı. Geçen sene öldürülen 474 kadından 114’ü boşanmak veya ayrılmak gibi kendi hayatlarına dair karar almak isterken öldürüldü.

Mart ayında;

29 kadın cinayeti ve 9 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.

Nisan ayında;

20 kadın cinayeti ve 20 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.

Mayıs ayında;

21 kadın cinayeti ve 18 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.

Haziran ayında;

-27 kadın cinayeti ve 23 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.

Temmuz ayında;

-36 kadın cinayeti ve 11 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.

Ağustos ayında;

-27 kadın cinayeti işlendi ve 23 kadın şüpheli şekilde öldü.

Eylül ayında;

-16 kadın cinayeti ve 20 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.

Ekim ayında;

-21 kadın cinayeti ve 8 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.

Kasım ayında;

-29 kadın cinayeti ve 10 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.

Aralık ayında;

-23 kadın cinayeti ve 1 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.

Pandemiyle mücadele edilen 2020 yılı, kadınlar açısından çok daha zor bir yıl oldu. En az 297 kadın katledildi, 161 kadın da şüpheli şekilde öldü.

Beni en çok üzen ise 1 Ocak 2021 internette gördüğüm 7. Kattan düşüp ölen bir Fatma isimli genç kız ile ilgili haberde genç bir kızın atmış olduğu 17 Ağustos 2020 tarihli tweet oldu. Genç kız aynen şunları yazmış:

“Bana bir gün ulaşılamazsa kaçmamışımdır, kaybedilmişimdir. Ben bir yerden aşağı atlamam. Allah korkum var benim ama biri atmıştır. Uyuşturucu kullanmam zorla verilmiştir. Bir gün hashtaglerden biri olursam bulunacak kılıfların hiçbirini yapmam. Hakkımı arayın”

Çok önemli burası: çünkü maalesef artık genç kızlarımız başlarına bir olay geldiğinde ağızlarından salyalar, beyinlerinden fitne fesat akan iki ayaklı yaratıkların kendilerinin öldürülmesi üzerine neler söyleyip düşüneceklerini maalesef önceden öngörüp ona göre önceden bu tür yazılar yazıyorlar.

Bu zihniyetteki yaratıkların eğitim seviyeleri de illa düşük olacak diye bir durum söz konusu değil. Bir akademisyen televizyonda çıkıp “Üniversiteler fuhuş yuvası haline geldi.” diyebilecek kadar pervasızlaşabiliyor. Kendilerine ait fikirleri olmadığı gibi fikir sahibi olan insanların ya da düşünebilen insanların da kendileri gibi olduklarını ve maalesef büyük bir çoğunluğunda kendisi olaylara baktığına inanıyor.

Ülkemizde maalesef bazı şeyler olmak zor. Ama işin özünde Homo Sapien olarak doğmuşsanız biraz hakkını verin de önce bir İNSAN olun.