Çivril Belediye Başkanı Dr. Gürcan Güven hakkında çıkan dedikoduların doğruluk payının olup olmadığını gazetemize anlattı.
Konya’da hastaneniz olduğu söyleniyor bu doğru mu?
Belediye başkanlığı zor bir görev. Mutlaka hakkında dedikodu, fitne gıybet, kovculuk maalesef yapılabiliyor. Bu sadece benimle değil kendi ailemi özel hayatına da maalesef insanlarımız edep dışında hoş olmayan sözler geliyor. Bugüne kadar hiç polemiğe girmek istemedim. Ama o kadar çok yerden gelemeye başladı ki en ufak köyden dahi bana hep şunu söylediler;
“Başkanım senin Konya’da özel bir hastanene varmış. Sen özel hastanenin başına geçecekmişsin. O yüzden başkan adayı da olmamışsın.”
Böyle bir şey yok, olması da mümkün değil. Böyle konuşanı da Allaha havale ediyorum ve biliyorsunuz biz bu dönemde başkan adayı olduk. Başvurumuzu da yaptık ama bu işler nasip kısmet işi. Bunlar tamamıyla teşkilatımızın uhdesinde olan şeyler. Teşkilatımız vekillerimiz kimi uygun görüyorsa kararları bizim başımızın tacı. Ondan yana bir sıkıntımız olmadı, olmaz da. Tabi burada yıpratmak için de birçok sözler var. Benim özel hastanem olsa bazılarını niye ilgilendirir onu da zaten anlamış değilim. Artı böyle bir şey olsa ben niye gizleyeyim. TC kimlik numaram herkese açık isteyen girer mal varlığıma bakar. Zaten mal varlığı beyanında bulunuyoruz. Ben burada 25 yıllık hekimlik yapmışım ve 19 yılı muayenehane hekimliği ile geçmiş. Maddi sorunum yok burada. Zaten hep şunu söylüyorum. Allah razı olsun Çivril’den bana gerekeni fazlasıyla verdi.
Ben hep bunu söylüyorum; ben Dozerci, asfalt işçisinin oğluyum, gariban bir aileden geldim. Burada hekimliğimiz var, köyde bağımız bahçemiz var rahmetliden kalan. Bunla devam ediyoruz. Konya da tek bağlantım var, o da Meram’da benim oğlum var Üniversitesi 3. sınıf tıp öğrencisi. Evlatlarım var bunları hiç olmazsa aile birliği olsun. Orası kira burası kira farklı farklı masraflar olmasın. Bir tencerede yemek kaynasın diye. Evlatlarım oraya yazdırmışım başka bir bağlantım yok. Hatta ben daha önceki meclis toplantısında söyledim. Halk Bankası müdürü burada ev sahibi de belli kiram belli kiracı da belli. Ha bundan gocunduğum da yok. Ev alma durumum da var onu söyleyeyim. Sonuçta benim orada kalacağım üç sene. . Oradaki büyük oğlan mezun olduktan sonra ben yine buradayım ama sırf orda çocuğu var oğlu var nasıl bir kurgu kurdular, nasıl bir hayal kurmuşlar anlamış değilim. Bu iş çok uzaklardan gelmiyor hep yakınlarımızdan geliyor. Beni esas üzende o. Yani beş yılı siz de görüyorsunuz. Otuz sene kırk sene olmayan yatırımları Çivril’e geldi. Hizmet anlamında Allah a çok şükür çok iyi bir noktaya geldik hem kamu, hem büyükşehir, hem Çivril belediyesi olarak.
Ama Konya’da gerçekten hastanem olsa gideceğim. Bazen diyorum, hastaneyi rüyamda falan mı aldım. Olsa da gizlemem zaten. Şimdi Bir özel hastane 30 milyon, 50 milyon dolar demek. Belki şu olabilir; Denizli de özel bir hastanede hekim olarak, maaşlı çalışabilirim, hepsi bu olur. Bu tip laf çıkaranları, iftira atanları da Allah’a havale ediyorum. Başka diyecek hiçbir laf bulamıyorum böyle insanlara. Burada hiç kimse Gürcan Güven’e çalışmadı, iş yapmadı diyemez. Gerçekten beş yıldır Çivril’de 7/24 bir ayağımız Ankara’da, bir yandan Denizli Büyükşehir, Bir yandan resmi kurumlar, Bir yandan İzmir Karayolları, bir yandan DSİ yani mekik dokuduk. Nasıl Çivril’e yatırım yapsak derdimiz oldu, başka bir derdim olmadı benim. Zaten Çivril bana gerekeni fazlasıyla verdi. Çivril’de hekimlik yaptığım zamanda, muayene hekimliği yaptığım zamanda. Evimde var, arabam da var, bağım bahçem de var. Rahmetliden kalan yerler var. Bütün bunlar belediye başkanlığı döneminden önce olan şeyler, kendi edindiğim mal varlıklarım onu da söyleyeyim. Belediye başkanlığı maddi ve manevi yıprattı gerçekten. Öyle bir şey kesinlikle yok. Nisan ayından sonra görecekler zaten. Gürcan özel hastaneye mi geçmiş yoksa özel hastane çalışanı mı olmuş. Hastanesi mi varmış, aile hekimi mi olmuş. Bu işler nasip kısmet.
Nisan birden sonra bakacağız. Devletimiz, Teşkilatımız neye uygun görürse, biz hiçbir zaman görevden kaçan insan değiliz. Görev verilmezse biz yine aile hekimi olarak işimizin başındayız. Malum buralıyım. Annem, validem burada, evim burada, bağ, bahçem burada, sonuçta toprağım burası. Hekimlik yaptık, yöneticilik yaptık, belediye başkanlığı yaptık. Tekrar Nisan 1 den sonra önümüze başka bir pozisyon sunulursa takdir edilirse o pozisyonda çalışmaya devam ederiz.
Gerçekten insanı üzen, bu işin zorluğu şurada; bazen bırakın diyorum söylemediğini, ağzından çıkmayan lafları, aklından bile geçmeyen lafları öyle mi yapmışım diye düşünemediğim şeylerle yargılanmaktan yoruldum.
Ama bunu yapan da belli kesim. Herkesin de kabahati yok. Belli bir güruh var maalesef, edepten yoksun, şahsiyetten yoksun insanlar bunlar. Yani kimsenin malı kimseyi ilgilendirmez ama belediye başkanı olunca özel hayatın hep göz önünde. Maalesef bununla da ilgili başımıza gelmeyen bu dönem iftiradır, laftır, dedikodudur kalmadı.
İşin bir güzeli de şu; kendi adıma kendilerine teşekkür ediyorum günahlarımız aldılar, hafiflememizi sağladılar. Seçim öncesi gayet normal ama benim için hiç normal değil siyaset etik ve düzgün yapılmalıdır. Gerçekten bu tip laflara hiçbir zaman tasvip etmedim.
Siz de biliyorsunuz beş yıl boyunca kendi seçim propagandamda dâhil hiçbir zaman geçmiş belediye başkanlarına en ufak bir lafım ne dil uzattım ne de bir şey söyledim. Çivril’e kim ne yapıyorsa Allah razı olsun, taş üstüne taş koyuyorsa Allah razı olsun. Her gittiğimiz yerde biz hep bunu söyledik. Biz bu mantıkla devam ediyoruz. Amacımız taş üstüne taş koymaktır. Elimizden geldiği kadar gerçek anlamda Çivril’i Köy havasından kurtulup yavaş yavaş şehir havasına konuldu. O kadar çok iş yapıldı ki bazen söylemeyi unutuyoruz. Çevre yoluna biz izin çıkarmak için bir yıl uğraştık. Oranın sadece aydınlatması için iki buçuk yıldır AYDEM Genel Müdürlüğü ile sürekli bir diyalog, sürekli bir rica… Biliyorsunuz bitti şimdi aydınlatma direkleri, görüyorsunuzdur. Buna benzer o kadar çok iş var ki, güneş enerjisinden, hastanesinden, ağız ve diş hastanesinden, alt yapısından, üst yapısından, top sahalarından, İl gençlik merkezlerinden, halı sahalarından. O kadar çok şey var ki köprüsünden. Sosyal donatı anlamında.
Geçen hafta birisi yazmış Denizli’den. On dokuz ilçe belediye arasında var mı garibana yemek yemekte var mı? diye.
Bizim üç yıldır aşevimiz devam ediyor. Biz her alanda girmeye çalıştık. İnşallah bizden sonra gelecek arkadaş bunu devam ettirir. Hizmete devam eder, sahip çıkar. Bu arada ben şunu söyleyeyim ego değil.
Ben beş yıldır hep şunu söyledim. Her toplantıda her Seçim çalışmalarında, kahve gezilerinde bütün bu hizmetlerin tek sahibi milletimiz. Çünkü biz bunları halkımızdan aldığımız destekle yaptık. Bu fırsat bize verildi. Biz elimizden geleni en güzelini yapmaya çalıştık. Beyce sultan ihalesini verdik. Rekreasyon çalışması başladı biliyorsunuz. GEKA’dan iki milyon hibe aldık. Şuanda arkadaşlara yer teslimini yaptık.
Bu hafta meydan projesi var. Millet bahçesi, Cumhurbaşkanımız talimatını vermişti. bizim zaten yaklaşık dört yıldır hazırlığımız vardı. Mahkeme sürecimiz vardı, mahkemeyi kaybettik, sonra tekrar kazandık biraz geç kaldı. Denizli deki İlk millet bahçesi ihalemizi verip çıkacağız. Amacımız ne? Yirmi beş gün sonra bu bayrağı devredeceğiz. Biz buna rağmen son güne kadar şunu da yapalım gayemiz. Amacımız ne de hoş seda bırakmak Çivril bir hatıra bırakmak hem güzel anılmak. Artı hemşerimiz vardı başka da gayemiz olmadı.
Biliyorsunuz burada yapılan hizmetleri anlatmaya çalışsak iki saatimizi alır. Burada toplam yedi yüz milyon liralık ihale hizmetimiz var. Biliyorsunuz Dinar yolunun üç yıldır peşinden koşturuyoruz. Bakan beyin de verdiği bir sözdü.
Mutlaka siyasette hep yapan başka satan başka olur maalesef. Bunda hiçbir sorun yok yeter ki sahiplenilsin. Yeter ki bizden sonra gelecek kardeşlerimizin halkımız kimi ön görüyor ve takdir ederse sahiplensin. Bizim zaten şuan da devam eden projelerimize sahiplenilse zaten beş yılı rahat doldururlar. Şuan belediye binamız her iki adayının da başka projeleri var. Ben şunu söyleyeyim belediye binasının planı projesini bir sene önce yayınladık, gönderdik. İller bankasından sadece onay bekliyor. O dönem Tasarruf tedbirlerinden dolayı kaldı.
Şuan Kıralan, Gümüşsu, Özdermirci düğün salonları Karayahşilerin Kuran kursu, Özdemircinin Pazar yeri projelerimiz hazır bekliyor.İşin en son safhası bunlardır, sadece bu projeleri devam ettirse beş yıl onlara kafi gelecek.
Ve onun üstüne biliyorsunuz siz de biliyorsunuz ikinci TOKİ’miz var.
Siz de hatırlarsanız bütün basını ve siyasi partileri topladığımızda altı yüz kişilik yeni bir KYK geliyor diye her toplantıda söylüyorduk. Sayın Cumhurbaşkanımız o müjdeyi vermeden bir hafta öncesinde Gençlik Ve Spor Bakanlığından ruhsatlar kestirilmeye geldi. Ondan sonra Cumhurbaşkanımız sözünü verdi. Bu bakımdan inşallah Çivril’imiz her geçen gün daha güzel olmaya devam edevek ondan hiç şüpheniz olmasın.
Tabi ki dedikodular laflar bu dönemde mutlaka olacaktır. Eminim ki hemşerilerimiz de bizi tanıyanlarda bizi bu konuda laflara, dedikodulara itibar etmeyeceğini biliyorum. Meşhur bir laf var bunu söylemeden geçemeyeceğim. Bir lafa bakarız laf mı diye bir adama bakarız adam mı diye ondan sonra karar veririz deriz. O konuda sadece günahımı alıyor, Allah’a havale ediyorum. Aslında şu konuşmam bile şık olmayabilir. Artık bu laflar o kadar çok gelmeye başladı ki; yaram olsa gocunacağım ama yaram da yok ama o kadar çok laf olunca Çünkü söyleyecek başka lafları yok. Olsa olsa Gürcan hastane yapar, yaparsa yapar ama yok öyle bir şey. Keşke olsa.Yarın 1 Nisan tarihinden sonra görecekler. Görevimizin başında hekim olarak devam edeceğim.