Osmanlı İmparatorluğu döneminde her paşa ve padişah için, memleketinde herkesin istifadesine açık bir hayır kurumu yapıp ahirete öyle gitme, en büyük ideal idi. Bu sebeple, fethedilen yerlerde her biri bir cami, bir külliye, bir mescit veya bir hastane yapıp gitti. Ecdadımız, kendi devirlerinin kültürünün gerektirdiği müesseseleri kurdular.

İşte bu düşünce Kanuni Sultan Süleyman’a da Süleymaniye Camii’ni yaptırdı. Ancak o, yaptıracağı eserin yalnız kendi defterine kaydolmasını arzu ediyor ve Rabbi’ne böyle bir armağan takdim etmek istiyordu. Onun için, ustalara sıkı sıkıya tenbihte bulunuyor ve “kimseden yardım kabul etmeyin” diyordu.

Cami duvarları her gün yükselirken, karşıdan bu camiyi mahzun mahzun seyreden bir nine vardı. İnekleriyle baş başa, onların sütüyle geçinen bu yaşlı kadın, kendi kendine, “Ey Allah’ım, Kanuni’ye servet verdin, mal -mülk verdin, Sen’in uğrunda bir cami yaptırıyor. Bu fakir kuluna bir şey vermedin; ne yapayım da, ben de Senin rızanı kazanayım. Benim elimden böyle işler gelmez. Elimden gelen, ustalara bir tas yoğurt ikram etmektir.” der ve ustalara müracaat eder. Onlar, padişahın izni olmadığını söylerlerse de, kadının ısrarına dayanamayıp, yoğurdu alıp yerler.

Büyük hükümdar, o gece rüyada, yaptığı işin mizanda tartıldığını görür. Terazinin bir kefesine Süleymaniye Camii, diğerine ise bir tas yoğurt konulmuş ve yoğurt, camiden ağır basmıştır. Sabah olur; Kanuni Sultan Süleyman, ayakları titreye titreye ustaların yanına gelir: “Ne yaptınız, kimden ne aldınız?” diye sorar. Ustalar, “Yaşlı bir nine geldi; çok ısrar etti; yalvarıp yakarmalarına dayanamadık ve bir tas yoğurt aldık.” derler. Ustaların anlattıklarını dinleyen büyük hükümdar gördüğü rüyanın hikmetini böylelikle anlar.

İşte, Süleymaniye’ye ağır basan yaşlı kadının o bir tas yoğurdudur. Anlayacağımız gibi Allah rızası için yapılan işlerin büyüklüğü değil, içtenliği önemlidir.

Osmanlı artıları eksileriyle 600 yıl hükmetmiş.Bazıları Osmanlı torunu olmakla öğünür Osmanlı bir hanedanlık yanı sülale idi sizin akrabalık bağınız olmadığı için anca Osmanlının tebası olabilirsiniz.

Kanuni Sultan Süleyman ve diğerleri gibi kaç tane siyasi kendi cebinden harcayarak bir Cami, Hastane vd. yaptırmıştır. Şu yaşıma kadar gördüklerim hep Devlet hazinesinden yaptırılıp kendi cebinden yapmış gibi öğünmeleri.

Bölgesel amatör ligine (BAL) yükselen, Yeşil Çivril sporun sahada ter döken Futbolcularını, Yöneticilerini ve emeği geçen herkesi kutluyorum. Başarılar dilerim.

Esen Kalın…