Kelime Türkçe değil, yabancı bir dilden aktarma. Aslı, vision. Fransızca da görme anlamında. Farklı anlamları da var. Örneğin sinema dilinde gösterim gibi. Ben, siyasetçilerce kullanılan anlamını yani “ileriyi gören”,ufku olan nitelemesi üzerine yazmak istiyorum.

2000 li yıllarda 2023 hedefi önümüze konduğunda, süreç hepimize çok uzun gelmişti. Gerçekten de “nereden nereye!” gelindi. Ülke çok büyük değişim geçirdi. Değişimi yaşayanlar, o süreçte, ülkenin varacağı noktayı sezinleyenler, bugün gelinen noktada haklı çıktılar. Geçen 20 yılda ülke fertleri zenginleşmedi, aksine yaşam daha bir zorlaştı. Artık hayat pahalılığı, geçim zorluğu herkesin dilinde. İçeride serleşen siyaset, dışarıda belirginleşen, ülkeyi tehdit eden gelişmeler, hepsi üst üste.

Bir yerde okumuştum. Ekonomi dersinde profesör öğrencilerine size ekonomi de nasıl yalan söylenir, öğreteyim der. Bir ülke düşünün der, yarısı günde bir ekmek, diğer yarısı da günde bir kızarmış tavuk yiyor. Eğer biz, bu ülke fertleri günde yarım ekmek yarım tavuk yiyorlar desek, doğru söylüyor oluruz değil mi? Siyaset galiba, gerçekleri böylesi tersine çevirip halka sunabiliyor.

Siyasette vizyon sözcüğünü ilk rahmetli Özal da duymuştum. Başarısızlığı, başarıymış gibi sunabilen, rakamlarla oynayıp herkesi yarım ekmek, yarım tavuk yiyorlar diyen siyasetçilerse, her gün ekranlarda. İleriyi görebilmek, bilimi “şiar” edinip, planlamayla mümkün. Ha birde, vizyon kelimesinin orijinal dilinde bir kullanım anlamı da “boş hayal”!Bilimden nasibini almayanlara!

Dünyada en büyük sorunlardan birisi “enerji” konusu. Uzun yıllar, karbon türevli kaynaklar yani odun, kömür, petrol, doğalgaz vs.vs. kullanılınca atmosferde biriken karbondioksit sera etkisini artırıyor, bu da dünyanın daha bir ısınmasına neden olarak iklimi değiştiriyor. Sonuçta, seller, kuraklık, sıcak hava, soğuk hava gibi belirsiz değişimler canlı hayatı tehdit eder hale getiriyor. Çözümü “yeşil” enerjide aramak, yani rüzgar, güneş gibi kaynaklardan, daha yüksek verim elde edecek teknolojileri geliştirmeye yönelmek gerekiyor. Hoş, güneş enerji panellerinde kullanılan kadmiyum da bir ağır metal. İşlevini yitirince, eskiyince nerede depolasak ki? Temiz ve yüksek verimli bir başka enerji kaynağı da nükleer enerji, onun da radyoaktif artıklarının depolanması bir başka dert. Ülkenin kaderini belirleyecek siyasetçi, ”vizyonunu!” enerji konusunda nereye yöneltsin?

Çin, geçenlerde “füzyon” enerjisi üretme yolunda yaptığı bir deneyle dünya gündemine oturdu.1950 den bu yana teorisini bildiğimiz,1980 den bu yana fiiliyatta denemelere başlanan, Fransa, Kore gibi ülkelerde santral inşası 7-8 yıl sonra bitecek ve üretimiyle gerçekleşecek bir temiz enerji, sonsuz bir enerji, güneşimizin bize 4,5 milyar yıldır sunduğu bir enerji bu. Biliyor muyuz? Siyasetçi 10 -20 yıl sonrası nın “vizyonu” içerisinde bu konuda ne yapıyor?

Ülkemiz bugün, her konuda liyakat sahibi, bilimden yana olan, ülkesini seven yöneticilere daha bir ihtiyaç duyuyor. Yalanla, boş vaatlerl e, kandırmacalarla kaybedilecek zamanımız yok artık. Seçtiğimiz, seçeceğimiz yöneticilerin bizlere daha iyi yaşam koşullarını sağlayabilmeleri için bizler de öğrenmeliyiz, üzerimize düşeni yapmalıyız. Ne dersiniz?

Sağlıcakla kalın.