UYAN SUNAM UYAN!

Türkülerin, ama gerçek anlamdaki asil ve soylu türkülerin hepsi de başlı başına bir ders, bir yaşanmışlık, bir adanmışlıktır.

UYAN SUNAM UYAN!
Yazar : Tarih : Okunma : 622 views Yorum Yap

Türkülerin, ama gerçek anlamdaki asil ve soylu türkülerin hepsi de başlı başına bir ders, bir yaşanmışlık, bir adanmışlıktır. Türküleri seven kişi, başta canlıyı sever, insanları, toplumu sever, eşsiz bir ruh zenginliği kazanır. Karacaoğlan dan, Aşık Emrah’a,Pir Sultan Abdal dan,Teslim Abdal’a, Aşık Veysel ,  Aşık  Mahzuni  Şerif, ve  Neşet Ertaş’a  kadar adını sayamadığımız  bir çok  Aşıktan  ve Anonim olarak derlenen Türküler  gönlümüz de yer etmiştir.

Fahri bey ile Suna Hanım’ın hazin sonunu anlatan Uyan Sunam türküsü dilden dile günümüze ulaşmıştır. Hamamda yıkanmak o zamanın kadınları için en büyük eğlencedir. Kadınlar belirlenen günlerde toplanır ve birlikte hamama giderlerdi. Yine bir gün hep birlikte hamama giderler. Kadınların içinde bulunan Neriman Hanımın yakın arkadaşı Suna Hanım’ın sırtındaki, kimsenin bilmediği beni görür. Ama Suna Hanım’ın sırtındaki beni kıyafetlerinden dolayı daha önce görmemiştir ve çok dikkatini çekmiştir.  Neriman Hanım eve döndüğünde Suna Hanım’ın sırtındaki beni kocası Mustafa Bey’e anlatır. Aradan günler geçer gider. Bir gün Fahri Bey, evinin yakınındaki bir kahvehanede Mustafa Bey ile karşılaşırlar. Aralarında geçen konuşmalardan sonra karşılıklı tartışmalar, küfürleşmeler başlar. Fahri Bey’in tehdidine karşı Mustafa Bey; “Sen benimle kavga edeceğine, karına sahip çık. Ben senin karının sırtındaki beni bile bilirim” diye çıkışmıştır. Fahri Bey duyduklarına inanamaz. Tek aşkı Suna Hanım’ın ona ihanet ettiğini düşünür bir an. Bir yabancı adam karısının sırtındaki beni nasıl bilebilirdi. Eve döndüğünde Fahri Bey’e her şeyi anlatır Suna Hanım.Fahri Bey, Suna Hanım’ın gözlerinin kendisinden başka kimseyi görmediğinden emin olmuştur. Fahri Bey ikna olur ve Suna Hanım’ın  kendisini aldatmadığından emindir ama kafasındaki şüpheler asla geçmez. Bu sorundan sonra Fahri Bey  Suna’ya kötü davranmaya başlamıştır. Bir akşam yemekte, bir nedenle bir tartışma başladıktan sonra, Fahri Bey ceketini alıp dışarı çıkar. Sabah eve gelir. Eve girdiğinde gördükleri karşısında şaşkına döner. Tek aşkı Suna Hanım kendini asmıştır. Suna Hanım bir mektup bırakarak intihar etmiştir. Kendini asması ve kocasının o halde onu bulması ve ağzından o an dökülen sözler günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır. Sözleri de oldukça duygu yüklüdür; Şafak söktü gine Sunam uyanmaz.Hasret çeken gönül derde dayanmaz. Çağırırım Sunam sesim duyulmaz. Uyan Sunam uyan derin uykudan.

Örneğin “Hey OnbeşliOnbeşli”  türküsü Çanakkale savaşında bir hüznün hikâyesinin dışavurumudur.Ancak  günümüz de ne yazık ki bizler o neslin torunları olarak “Hey OnbeşliOnbeşli”  türküsünü,düğünlerde oyun havası olarak dinliyoruz, ritim tutuyor oynuyoruz! Sahi ne oldu bize bazı değerlerimizi kaybettik. Kendi türkülerini okumayan Milletlere, Yabancılar kendi türkülerini okuttururlar.

Turàn’ın kadim şehridir Kerkük.Kerkük yanıyor biz seyrediyoruz. Bahane ürettiğimiz Lozanın süreside doldu.Beğim hazır çizmeleri de giymişken Kerkük’e bir el atsanız.Kerkük bir öbek KAR çöl ortasında Ah anamız ağlar EL ortasında. Sağır mısın sağır mısın, ANKARA.ÖLDÜK, güpe gündüz yol ortasında.

Esen kalın, Türkülerle  kalın…

admin (gencivrilgazetesi@hotmail.com) Websitesi

İlk yorumu siz yazın

 width=