Ülke çıkarları için ortak bir zeminde tartışmak mümkün olmuyor bir türlü..Konuyu saptırıp karşı tarafı tuş etme isteği ağır basınca ülke kaybediyor, sen ben hepimiz kaybediyoruz. Geçen haftanın konusuydu,10 büyükelçi nasıl iç işlerimize müdahale ederler?

Öyle ya, biz bağımsız bir ülkeyiz. Yargımıza bırakın dışarıdan, içeriden bile kimse müdahil olamaz! Gülümseyenleriniz vardır muhakkak, hani şu rahip Bronson olayını ya da alman gazeteci olayını hatırlayıp ta. Neyse, eğer konu iç işlerimize müdahale olsa hükümetin ve muhalefetin tepkisi ortak olmalıydı. Bu muhalefet neden hep dış güçlerden yana! Milli duyguları yok mu bunların?

Müdahil olanlar, ne diyor? AİHM kararına uyunuz diyorlar. Kim bu AİHM? Açılımı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi. Kim kurmuş bu mahkemeyi? İçinde bizim de olduğumuz ülkeler. Biz kimiz? Avrupa Birliği’ne tam üyelik başvurusunda bulunmuş, ortaklık anlaşması ile bağlı müzakereci bir ülkeyiz. Sıfatımız bu. Dahası, AİHM kararlarına uymayı taahhüt etmiş, Anayasamızda değişiklik yapmış ve onun kararlarını iç hukukumuzun üstünde tutan bir anlaşmayı imzalamış, kabul etmişiz. Onlarca insanımıza, kendi mahkemelerimizin verdiği yanlış kararları düzelterek bizi tazminat ödemeye mecbur bırakmış bir mahkeme bu AİHM.

Ne karar almış bu AİHM? Siz birini tutuklamışsınız, dört yıldır içeride.. hakkında iddianame bile yok,mahkemeye çıkmamış, dolayısıyla bu insan haklarına aykırıdır, serbest bırakın.. Yargılama öyle devam etsin..

Bırakmıyoruz, sen kimsin bizim iç işlerimize karışıyorsun diyor hükümetimiz. Ülkede Anayasa kararlarına uymayan yerel mahkemelere alıştık ta, bu üst mahkeme sıfatında ki AİHM 30 Kasımda toplanıp durumu değerlendirecekmiş. Bize ne, diyebilir miyiz? Ben isterim de, ekonomisini dış kaynaklar olmadan yürütemeyen, ihracatının, sadece Almanya ya %30 unu gerçekleştiren ülkemizin hükümeti ne yapar acaba? AB, NATO dışında kalmak, ne sonuçlar doğurur? Ekonomisi gelişmemiş borç içinde yüzen, enerjiden tutun da her türlü ara malı ithal etmek zorunda kalınca nerden döviz bulunacak? Yüksek enflasyon, artan fiyatlar, işsizlik, toplumsal hoşnutsuzluk olası bir seçimde iktidarı kaybettirir mi?

Zor durum. Aslında şeffaf bir iktidar, demokrasiye sahip çıkan bir yönetim, ülkede ki tüm güçleri böylesi bir durumda tek bir cephede toplayabilir. Milli bir duruşla karşı çıkılıp yeni bir dünya düzeninde yeni bir yer aranabilinir.

Ne yapıyorlar? Ucuz siyaset! Kavramlar karışıyor, demagoji öne çıkıyor, siyasi rant peşinde koşuluyor. Yazık bu ülkeye.

Sağlıcakla kalın…