Atalarımızın Bilhassa Malazgirt savaşından sonra Horasandan Anadolu’ya göç başladığın da yolda önceden gidenlerin, sonradan gelenleri, sonradan gelenlerin, önceden gidenleri tanıyabilmeleri için bir Ayırıcı nitelik, ayırıcı özellik olması gerektiğini düşünürler.

Aksakallılar bir yaz günü çadırlarında oturup bu konuyu görüşürken hafiften yaz yağmuru yağıyor ve biraz sonra diniyor. Yaz yağmurundan hemen sonra gökte bir Alem-i Sema yani Gökkuşağı oluşuyor, yaşlı aksakallılarımızdan birisi bunu fark ediyor.

İşte işaretimiz bu renklerden oluşsun” diyor. Çadırda bulunan ulu aksakallılar kabul ediyorlar. Gökkuşağında bulunan renklerden kumaşlar dokuyarak, her rengin mana ve muhtevasını birlikte açıklıyorlar.

BEYAZ RENK: Duruluğu, sadeliği ve temizliği ifade etsin.

YEŞİL RENK: İmanımızı, muradımızı temsil etsin.

MOR RENK: Hoşgörüyü, affediciliği ve sevgiyi ifade etsin.

KIRMIZI RENK: Bayrağımızın rengini ifade etsin.

SARI RENK: İşi, bolluğu, bereketi, buğday başağını temsil etsin.

300 yıl süren göç müddetince, yolda birbirlerini bu renklerden yapılan örtülerden tanıyan kardaşlar, karındaşlar karşılama ve buluşmadan haz duydukları keyif aldıkları için birbirlerini tanımaya vesile olan Yörük, Türkmen’lerin başlarına, boyunlarına bağladıkları keyfiye’lerin de

Türkmen, Yörük Alevi-Bektaşilerin “semah”ta giydiği kıyafetlerinde, Türkmen cepkenlerin de, Halı desenlerin de, Türk otağlarındaki bayraklar da kısacası bu renkler Türkün olduğu yaşadığı her yerde hep vardıve bugünümüze kadar geldi.

Ne yazık ki bilhassa Sarı, yeşil, kırmızı renkleri Bebek katili apo, pkk ve uzantıları. Gökkuşağı renklerini Lgbt derneklerinin kullanmaları Türk Milletinde bu renklere karşı bir antipati oluşturmuştur.

Oğuz Boyları’nın Orta Asya’dan getirdiği Türk izci köpeği zağar dan tutun da Kahvemiz, Baklavamız, Cacığımız ve bir sürü öz be öz kültürümüz Yunanlıların ve diğer bazı ülkelerin diye biliniyor.

Türkün özbe öz Destanı Ergenekonu bir davanın adına vererek, Türk kahramanımız 40 kişi ile Çin sarayını basan Kürşad ismini yıllardır dizilerde mafya babası veya kötü adam rollerin de göstererek anlamını ve önemini yitirilmesine uğraşıldı. Türk Milletini temsil eden Bozkurt yıllarca yadırgandı

Atalarımız Göktürklerin9 martta başlayıp,21 Martta sona eren Ergenekon’dan demirden dağı eritip Börteçine(Bozkurt) eşliğin de çıkmalarını, baharın gelişini, doğanın uyanışını temsil eden. Hatta Sultan Melik şah’ın Celali Takvimi’nde yılbaşı olarak belirlenen 21 Martta ateşler yakılarak demir döverek çeşitli etkinlikler yapılarak kutladığımız Nevruz bayramımız bile pkk ve uzantıları kutluyor diye önemini yitirmeye başladı.

Türk’ün dışındakilere hayranlığımız arttıkça kültürümüzü, dilimizi özümüzü kaybediyoruz kısacası Türk örf ve ananelerimize sahip çıkamıyoruz.

Elbet bir gün Bütün Türklerin birleşme ülküsü Turan gerçekleşecek ve biz Türkler bir olacağız, iri olacağız diri olacağız. Anadolu’nun Türk yurdu olmasını sağlayan Sultan Alparslan’dan, Sarı Başbuğ Atatürk’e kadar ve Ahmet Yesevi Pir ve Ocağının Baba erenlerine rahmet olsun. Tinleri şad olsun.

Esen kalın…