İlçemizde ki eski kara tren raylarına bakınca; “hasta adam” Osmanlı’nın yok olacağına inanmış ve kendilerini bu toprakların sahibi sanarak; sadece raylar inşa etmemiş, kalıcı binalar için yüklüce masrafı gözden çıkarmış İngilizleri düşünürüm.

Sonra, trenlerin o dönem için önemini. Meyve, meşe dolu hallerini, trenlerin hüzün ve gurbet kokan renklerini…

Ama hep alıp götürecek değilya, geri getirişlerini de düşünürüm insanları…

Sonra, İngilizleri büyük hayal kırıklığına uğramaları pahasına yolcu eden büyük yürekli insanlarımızı düşünürüm, kurtuluş savaşında.
Sonra o dönemdeki İngiliz lider Whinston Churchill’in şu cümlesinden ülkemiz adına bir ders çıkarmak isterim :

Dün ile bu gün arasında bir kavga çıkarsa, yarın kaybeder!

Bizim ülkemizde ki en derin yaralar; hep dünümüzle kavgalı olduğumuz için açılmadı mı?

Dünümüzü iyi bilmediğimiz için; yaralarımızla diledikleri gibi oynadı; ülkemiz üzerinde çıkarı olan ülkeler…

Ve bu gün de yarınlarımızın belirsizliğinde, gelip geçiyoruz tren raylarının yanından.

Tren rayları 19. Yüz yılın en büyük güçlerinin en çok önemsediği konuların başında gelmiş.

Geçtikleri yerlerde ticareti, taşımacılığı ve lojistik desteği geliştirmek için ray döşemekten geri durmamışlar.

Bugün Rusya’dan Japonya’ya, Çin’den Avrupa’ya uzanan tren rayları kültürleri ticaretle harmanlayıp bir birine bağlamaya yetse de, ne yazık ki, 19. Yüz yıldan beri değişen birşey yok.

Hala savaşlar var, hala trenler sadece insan ve yüklerini taşımıyor; savaşlarda lojistik destek için kullanılıyor.

O savaşlarki; heybetli trenlerin biranda makas değiştirmesi gibi bir durum ortaya çıkarıyor. Her şey biranda değişiyor.
Yolcular manzaranın en güzel yerinde inmek zorunda kalıyor.

Tarihte ilk defa İngilizlerin, İskoçların, Amerikalıların, Rusların kullandıkları raylar, bütün Dünya’yı dönecek kadar birleşebilseydi, belki de hiç mesele kalmazdı.

İlçemizde bulunan eski tren rayları da, İngilizlerden bir hatıra; işgal edemedikleri coğrafyaya armağan bırakmış gibiler.

Bugün, her yanımız ateş altında yanarken; yarınlarımızı kaybetmemek için; tarihimizi çok iyi anlamalı, günümüzün yapay tartışmalarını bırakmalı ve yarınlarımıza odaklanmalıyız…