Baklan, yaşanılabilir, sakin, huzurlu bir o kadar da çevre düzenlemesiyle gözleri kamaştıran ilçe.

Baklan’a gittiğimizde orada bulunan Hüsamettin dede türbesini de ziyaret etmeden tabi ki Çivril’e dönemezdik.

Hüsamettin Dede türbesine gittik. Mezarlıkta da çok eski dönemlere ait mezar taşları dikkatlerden kaçmıyor. Girişte türbeye giden yola serilmiş yeşil halı bulunuyor.

Baklan ilçesi Hüsamettin Dede Mahallesi’nde bulunan 1252 yılında Bizanslılarla çarpışırken şehit düşen Hüsamettin Gazi Bey adına Selçuklular döneminde yapılan bir türbe.

Denizli’de tarihi dönemlerde ve halk arasında bilinen adı ile ‘Hüsamettin Dede’ türbesi 12. yüzyıl ortalarında kentin Türkler tarafından fethi sırasında şehit düşen ve Hüsamettin Dede olarak bilinen komutana ait. Türbe içerisinde Hüsamettin Gazi’nin yanında yatan silah arkadaşları da bulunuyor.

Hüsamettin Dede türbesiyle ilgili yaptığım araştırmaları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hüsamettin dede türbesi’nin bulunduğu yer Denizli’ye 60 km uzaklıktaki Baklan kasabanın mezarlığındadır.

Tarihi: Yapıda tarihi belirtecek herhangi bir yazı yoktur. Yalnız Denizli Tarihi ile ilgili kaynaklarda ve halk arasında yer etmiş olan “Hüsamettin dede” isimi doğru ise bu türbe 13. Yüzyılın ortalarında, Denizli’nin Türkler tarafından fethi sırasında şehit düşen ve “Hüsamettin dede” diye tanınan komutana aittir. Fakat yapısı daha geç tarihli ve muhtemelen Osmanlıların ilk devrelerine ait olmalıdır. Şimdiki görünüşü ile 16. Yüzyıl Osmanlı Türbelerine benzemektedir.

Plân: Türbenin plânı karedir. Kare gövde üzerinde kubbeye geçişi küçük sekizgen kasnak sağlar. Küçük çapta(8×8 m) olan türbenin giriş cephesinde kapının iki yanında birer penceresi vardır. Yan cephelerde altta ve üstte birer pencere vardır.

Türbe: Türbenin giriş cephesinde bir portali mevcuttur. Küçük ve sade dikdörtgen portal esas gövdeden biraz(34 cm) çıkıntı yapar. Silmeli düz bordürlerden sonra sivri kemer etrafı çevirir. Sivri kemer yayı içinde birkaç sıra bordürden düz bir mermer levha görülmektedir. Burada eski orijinal yapısında bir kitabesi olduğu sanılmaktadır. Fakat bu gün yapının kitabesi kaybolmuştur.

Portal sivri kemerin üst kısmında sağda be solda iki adet rozet göze çarpmaktadır. Aynı şekilde iki rozette kapının basık yay şeklindeki kemerinin üst kısmında görülmektedir.

Giriş portalinin üstünde iki yanda birer konsol taşı görülüyor. Düz ve mermerden yapılan bu konsol taşlarının görevinin ne olduğu bilinmiyor. Esasen sonradan tamirata uğramış olan yapıda bunların süs unsuru olarak kullanıldığı tahmin edilebilir. Fakat bu tamirat sonrasında orijinal yapıya sadık kalındığı görülüyor.

Giriş cephesindeki pencerelerin kemerleri yuvarlak kemerdir. Pencere alınlığı düz mermer ve herhangi bir süs unsuru yoktur. Her iki pencere dikdörtgen şeklindedir.

Türbenin iki yan cephesinde de biri üstte diğeri altta olmak üzere ikişer pencere bulunmaktadır. Her iki pencere de sivri kemerlidir. Alttaki pencerelerin söveleri mermerdir. Pencerelerin sivri kemerlerinde iki renkli taş kullanılmıştır.

Türbenin giriş ve yan cephelerinde hareketliliği sağlayan bu mimari elamanlara karşılık kıble cephesi tamamen boş ve sadedir. Hareketlilik yer yer koyu ve açık renkli taşlarla sağlanmak istenmiştir.

Yapının kare gövdesinden kubbeye geçişi sekizgen bir kasnak sağlamaktadır. Kasnağın sekizgenin esas yan duvarlarına isabet eden kenarlarında bu duvarların devamı şeklinde yapılmıştır. Yapının basık bir kubbesi mevcuttur.

Türbenin içinde hiçbir süsleme izi yoktur. Kare gövdeden sekizgen kasnağa geçişte pandantifler yer alır. Pandantifler düz ve sıvalıdır. Türbenin için yerden kilit noktasına kadar sıvalıdır. Sıvanın son tamirat esnasında yapıldığı sanılmaktadır. İçinde ayrıca üç mezar sandukası daha bulunmaktadır.

Yapı tekniği: türbe kesme blok taşlarla örülmüştür. Yer yer iki renkli muntazam kesme taşlar kullanılmıştır. Portalde, pencere söve ve alınlıklarında mermer kullanılmıştır.

Ziyaret yeri olarak: Türbe ile ilgili konuştuğumuz kişilerin anlattıklarına göre türbe bir inanışa sahne olmaktadır.

Buraya çocuğu olmayan kadınlar gelerek gerek gerek adak adayarak gerek Hüsamettin dedenin mezar sandukasına bir hediye koyarak çocuğu olması için dua ederler.

Bu inanış çevrede çok yaygın olmalı ki erkek isimlerinde Hüsamettin adına çok rastlanmaktadır.

KAYNAK: https://www.baklan.bel.tr/halkla-iliskiler/haberler/55-tarihi-degerimiz-husamettin-gazi-turbesi.html