Geçtiğimiz hafta Kıralan mahallesinde kaybolan iki çocuktan birisinin cansız bedeninin sulama kanalında bulunmasından sonra bu yazıyı kaleme alıyorum.
Maalesef sadece ülkemizde değil, dünya genelinde de yaz aylarında çocuk ve gençlerde suda boğulmalar artıyor. Her yaz onlarca çocuk ve genç serinlemek isterken hayatını kaybediyor.
Bir çocuğun suda boğulması yalnızca dikkatsizlik ve bilinçsizlik ile açıklanabilecek bir durum olmaktan ziyade aslında pek çok sosyolojik eksikliği de ortaya çıkarıyor.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, yılda 200 binden fazla kişi suda boğularak hayatını kaybediyor.
Dünya genelinde suda boğulmalara baktığımızda, boğulmaların en çok yoksul ülkelerde gerçekleştiğini görüyoruz.
Düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşanan boğulmaların çoğunluğu; göletler, dereler ve sulama kanalları gibi yerlerde gerçekleşiyor.
İlçemizde eskiden gümrah akan Büyük Menderes’te gerçekleşen boğulmaların yerini ne yazık ki artık sulama kanalları almış durumda. Halkımız yaz aylarında bırakınız sahil kenarlarına tatile gitmeyi, tarla işlerinde epeyce yoğun çalıştığından işten başını göremiyor.
Aileleri gün boyu tarlada olan çocuklar, ailelerinden habersiz, bize bir şey olmaz mantığıyla sulama kanallarına girebiliyor.
Geçen hafta da değindiğim bir konu olan; mevsimlik işçilerin çocukları gün boyu tek başlarına kaldıklarında serinlemek için su kanallarına gitmeyi tercih edebiliyor.
Yüzme bilmedikleri halde girdikleri göletler, sulama kanalları çocukların sonunu getiriyor.
Acaba büyükler olarak bizler, çocuklarımız için en sağlıklı çevreyi nasıl oluşturabiliriz, üzerinde düşünmemiz önemlidir.
1-Sulama kanallarının serinlemek ya da yüzmek için yapılmamış olduğu gerçeğini okullardan başlayarak öğrencilerimize ve ailelerimize anlatmak durumundayız. Bu konuda seminerler düzenlenebilir.
2-Çocukların kullanacağı uygun koşullarda güvenli yüzme ve serinleme alanları oluşturulabilir. 3- Her ekonomik koşuldaki çocuğu kapsayacak şekilde, çocuklara yönelik yüzme kursları daha yaygın hale getirilebilir.

4-İlçe merkezinde ve merkeze yakın mevcut havuzlara benzer havuzların başka mahallelere de inşa edilmesi yerinde olacaktır.
Yaz aylarında ilçemiz genelinde çocukların serinleyebileceği su parklarının oluşturulması; çocukların serinlemek için su kanalları yerine uygun şartlarda su parklarını kullanabilmeleri kesinlikle çok faydalı olacaktır.
Elbette bakımı zor ve maliyetli olacaktır, ancak sıcak yaz aylarında en çok ihtiyaç duyulan şey çocukların girebileceği güvenli alanlardır.
İmkanı olmayan ailelerin çocukları; Ege ve Akdeniz sahillerine gidemedikçe, göle kontrolsüz bir biçimde kirli ve riskli sulama kanallarına da bilinçsizce girmeye devam ediyorlar.
5- Çoğusu yüzmeyi bile bilmeyen çocuk ve gençlerimizi ne yazık ki durdurabilmek kolay olmasa da elbette okullarda bu konuda bilinçlendirilmeliler, yaz geldiğinde tehlikeli yerlerde serinlemeye gitmemeliler.
Tehlikeli su kanallarına sadece ‘yüzmeyi bilmiyorsanız suya girmeyin!’ diye astığımız uyarı yazılarıylaonları koruyamıyoruz.
Suda boğulmaları önlemek adına sorumluluk öncelikle yöneticilerimizde, ardından da biz ailelerdedir. Yerel yönetimler, hükümetlerle birlikte harekete geçmek zorundadırlar.
Aileler olarak da, çocukları gün boyu kendi hallerine bırakmamalı, tehlikeli yerlere gitmemeleri konusunda uyarmalıyız.
Kıralan’da evladını kaybeden aileye sabır diliyorum. Diğer çocuğumuzun da sağlıklı bir şekilde bulunmasını ümit ediyorum.
Esen kalınız.