Temmuz 2019’un ikinci haftası itibariyle S-400’lerin Türkiye’ye sevkiyatı başladı. Türkiye’nin S-400’lerin alımından önce, NATO kapsamındaki PATRİOT’ların alımı için girişimlerinin sonuçsuz kaldığı bilinmektedir. Bu durumda, güvenliğini sağlamak için tedbirler alma zorunluluğu olan Türkiye’nin, başka ülkelerden alternatifleri bulması da doğaldır.
ABD, PATRİOT’ları satmazken Rusya’dan alınacak S-400’lerin alımını da engellemek istemektedir. ABD Savunma Bakan Vekilinin 6 Haziran 2019 günü Türkiye’ye gönderdiği mektupta “Başta F-35 savaş uçakları başta olmak üzere bazı yaptırımların uygulanabileceğini” belirtmektedir. ABD; Türkiye’nin bir NATO üyesi olarak Rus yapımı S-400’leri almasının, Amerikan ve NATO savunma kapasitesine zarar verebileceğini, S-400’ler ile F-35’lerin aynı çatı altında bulunmaması gerektiğini savunmaktadır.
Türkiye’nin, savunma ve güvenlik tedbirleri kapsamında atacağı tüm adımlar, milletimiz tarafından da desteklenmesi gereken bir durumdur. Savunma ve güvenlik, politik malzeme yapılmamalıdır. Bu bağlamda; CHP lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Çankaya Belediyesi tarafından yapılan parkın açılışı sonrası yaptığı açıklaması takdire şayandır. Sayın Kılıçdaroğlu; “PATRİOT’ların verilmediğini, Türkiye’nin güvenlik ihtiyacı için başka arayışlarda bulunmasının hakkı ve hukuku olduğunu” vurguluyor.
İstanbul seçimleri öncesi, kirli siyaset dilini kullananlara, İstanbul halkının itibar etmediğine tanıklık ettik. S-400’ler konusunda Sayın Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları ortadayken Devlet Bahçeli’nin Kütahya’da; “…S-400’e CHP, İP ve HDP karşıdır, yani zillet, ülke savunmasından rahatsızdır…” şeklindeki konuşması, artık itibar görmemektedir. Geçmişteki konuşmaları ile günümüzdeki konuşmalarının(özellikle Başkanlık sistemi) ne kadar karşıt olduğunu görmek mümkün.
Ülkenin önemli sorunlarını, partiler üstü görmeyip alanlarda rakipleri karalamak için malzeme olarak kullananlar, milletimizin birlik ve beraberliğine, iç barışa ve toplumsal uzlaşıya zarar vermekteler. Yeni bir hikâyesi olmayanların, geleceği öngöremeyenlerin, milletimizi ayrıştıranların, kirli siyaset dilini kullananların kaybetmeleri kaçınılmazdır.
