Seyyar satıcı da 30 lira ise tarlada, üreticide ne kadar?
Köyde hemen hemen herkesin bahçesi tarlası var, dik sarımsağını soğanını yetiştir ve ye. Domates dik, patlıcan dik, biberini kendin yetiştir. O zaman ne sarımsakçı gelir köye ne de meyve sebze satan pazarcılar. Ama yok, bizde tembellik var, sonra da şikayet ediyoruz sarımsak 80 lira diye. İsterim ki, 180 olsun. Çiftçinin malı para etsin, yüzü gülsün. Ya şikayet etmeyeceksin, ya da kendin yetiştireceksin.
Bu memlekette soğanın, biberin, patlıcanın pahalı olduğunun şikayeti kadar keşke başka konularda şikayetlerimiz de olsaydı. Siz hiç duydunuz mu, bu memlekette bir sürü gencimiz varken sen gidersin başka ülkelerden milyon dolarlar ödeyerek futbolcu getirirsin, sonra bakarsın hiçbir katkısı olmadan milyon dolarlık adam çeker gider. Ama şikayet eden yok.
Acaba niye?
Zengin bir adam gelir kulüp başkanı olur yabancı hoca, yabancı futbolcu getirir. Maliyet milyon dolarlar. Bir de şöyle bir durum var, verdiğin milyon dolarlar yabancı ülkelerin insanı olduğu için geri dönüşümü de yok. Hep merak etmişimdir, bu kulüp başkanı zengin holding sahibi adamlar kulübü yönettiği gibi iş yerlerini yönetseler yine zengin iş adamları olur muydu?
Asıl soru, sistem niye bu arızalı duruma göz yumuyor ve ses çıkarmıyor?
Spor kulüpleri dışarıdan milyon dolarlar harcayarak futbolcu ve hocaları getirmek yerine kendi futbolcunu, kendi hocanı yetiştirecek sistemi ve alt yapıyı kurmalısın. Asgari ücretle geçinmeye çalışan insanların yaşadığı bir toplum ve ülkede hiç kimsenin bu millete ait milyon dolarlarını heba etme hakkı olmamalı.
Bir de bazı firmalar var. Bakıyorsun açılış gibi ve benzeri organizasyonlarda dışarıdan manken getiriyorlar, bazıları da şarkıcı ve dansöz getiriyor. Bizim memleketin mankeni de var, şarkıcısı da, dansözü de. Ne ararsan var bizde. Parayı vereceksen bizim insanımıza ver.
Eleştirecek o kadar çok şey var, soğandan sarımsağa. Biberi de var, salçası da. Domates, patates, patlıcan. İstediğin kadar yaz. Ne okuyanı var, ne de duyanı, anlayan…
Tam bu yazıyı bitirdim, sarımsakçı geçti.
Bağırıyor:
“Sarımsak 25 lira…”
Hemi de hakiki Kastamonu, Taşköprü.
Bol sarımsaklı güzel günlerin umudu ile, selamlar.