Geçtiğimiz hafta, Rusya’nın Ukrayna’ya düzenlediği askeri operasyon sonucunda her anlamda tüm bölgeyi zor günler bekliyor.
Yıllardır Çin’de, İran’da kopması daha muhtemel fırtına, bugün Rusya’nın asla başkalarına bırakmak istemediği coğrafyada kopuyor.

Rusya, 2008’de Gürcistan’a, 2014 Kırım’a yaptığı gibi, bölgesinde yer alan sınır komşusu Ukrayna’nın da Batı yanlısı tutum sergilemesini istemiyor. NATO üyesi olmaması için elinden geleni yapıyor.

Bugün de Batı tarafından yıllardır çevrelenmişliğin patlamasını yaşıyor.

Suriye, Çin ve ilginç bir şekilde Hindistan bile Rusya’nın yanında yer aldığını belirtiyor.

Bir diğer cephe de Ukrayna’nın yıllardır NATO üyesi olması için gayret eden ama şuandaki gelişmeler sonucunda buna henüz cesaret edemeyen Batı ülkeleri yer alıyor.

NATO üyesi ülkeler, Ukrayna’ya askeri ve ekonomik destek sağlarken, Rusya’nın ekonomisini çökertmek adına ekonomik yaptırımlara hız veriyor.

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısında belki de beklediğinden daha fazla bir halk tepkiyle karşılaşması sonucunda savaş gittikçe genişliyor.

Ukrayna vatandaşları Polonya, Romanya sınırına kaçıyor, Ukrayna’da yaşayan Türkler ülkemize geri dönmeye çalışıyor.

  1. yüzyılda bizlere Soğuk Savaş dönemini, Ortadoğu’yu andıran Ukrayna’daki insanlık dramına bakınca şunları düşünüyorum:

Dünyada yaşayan 8 milyar insanın talebi: insanca yaşamaktır. Bence modernizmin tanımı da budur: İnsanlar insan gibi yaşayabildikleri vakit, bu dünya medeni olur.

Kimsenin işgali altında kalmadan, kimseyi işgal etmeden kendi halimizde yaşayabilmek bu kadar mı zor?Dünya’da 5000 yıllık tarihin yaklaşık olarak sadece 500 yılı savaşsız geçmiş.
Uzayan hiçbir savaşın kazananı olmamış.Ne gariptir ki, Batı cephesinde, Doğu cephesinde değişen hiçbir şey yok!

Bir gün, Dünya’nın bütün güçlerinin, öncelikle büyük güçlerinin savaştan yorulup, aklı selim düşününce, bir noktada oturup pişmanlık duyacağı gerçeğini de anımsatmak isterim.
Öfkeyle kalkanın zararla oturacağını, keskin sirkenin küpüne zararını, en kötü barışın savaştan iyi olduğunu….

Siyaset böyle bir şey, ne yazık ki 21. yüzyılda da uğruna ölecek bir şeyler bulduruyorlar insana. Sınırlar, ülkeler ne kadar yapay, ama bir o kadar da hayati!

Sonunda ne mi oluyor?Binlerce, milyonlarca insan; yanlış kararların bedelini yaşamlarıyla ödüyor. Dualarımız insanlık ve biraz daha huzur adına….