Durum böyle olunca kutuplaşma ve ayrışma derinleşiyor 80 öncesini yaşayan bizim nesil de bu ayrışmadan nasibini aldı biz ülkücüler Milliyetçi Türkiye dedik. Marjinal olmayan Devrimciler Bağımsız Türkiye dediler iki kesim de ülkemizi emperyalist kesime karşı savundu ama söylem farklılıkları bazı noktalar da buluşmayı engelledi ve Kara Eylülden yıllar sonra birbirimizi anlayabildik ama haksız yere yitip giden canları geri getiremedik.
1999 da MHP- DSP koalisyonu bazı şeylerin anlaşılmasın da bir milat oldu. Önyargılarımızı yıkarak karşılıklı anlaşma yolunu bulmalıyız bunun sağlanması için öncelikle Parti genel başkanları söylemlerini yumuşatmalıdır. Tanrı korusun ülkemize bir dış saldırı da sen şu partilisin senin partin bu işte suçlu vs. diyebilirmiyiz, diyemeyiz birlik ve bütünlüğü sağlayamadığımız sürece hep birlikte zarar görürüz.
Cam Tavan Sendromu
Bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini görürler. Birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar. Metal zemin ısıtılır. Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışırlar ama başlarını tavandaki cama çarparak düşerler. Zemin de sıcak olduğu için tekrar zıplarlar, tekrar başlarını cama vururlar.
Pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çekerler. Defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıpla(ya)mamayı öğrenirler.
Artık hepsinin 30 cm zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır. Zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit yükseklikte, 30 cm zıplarlar!
Üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkânları vardır ama buna hiç cesaret edemezler. Kafalarını cama vura vura öğrendikleri bu sınırlayıcı ‘hayat Dersi’ne sadık halde yaşarlar. Pirelerin isterlerse kaçma imkânları vardır ama kaçamazlar.
Çünkü engel artık zihinlerindedir. Onları sınırlayan dış engel (cam) kalkmıştır ama kafalarındaki iç engel (burada 30cm’den fazla zıplanamaz inancı) varlığını sürdürmektedir. Bu deney canlıların neyi başaramayacaklarını nasıl öğrendiklerini göstermektedir.
Bu pirelerin yaşadıklarına ‘cam tavan sendromu’ denir. Bir insanın gelebileceğine inandığı en üst nokta, onun cam tavanıdır.
Cam tavanınız hayallerinizin tavan yüksekliğini gösterir. İnsan inandığına denktir. Bir şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız, aklınız bunun neden imkânsız olduğunu size ispatlamak üzere çalışmaya başlar.
Ama bir Şeyi yapabileceğinize inandığınızda, gerçekten inandığınızda, aklınız yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardım etmek için çalışmaya başlar –(Dr David J. Schwa)
Esen kalın…