Mineraller doğada yaygın olarak görülen inorganik maddelerdir. Vücudun büyümesi ve gelişmesi, yaşamın sürdürülmesi ve sağlığın korunması için minerallere ihtiyaç vardır. Vücudun %4 ü gibi çok küçük bir kısmını oluşturur ve kemik, diş, kas, kan ve diğer dokularda bulunur. Vücudumuz protein, yağ ve su ile birlikte mineral maddeleri de ihtiva eder. Besinlerle veya yapay olarak alınan minerallerin ancak belirli bir kısmı özümlenir. Besinlerde bulunan mineral maddelerinin hepsi yaşam için önemli olmakla beraber tamamının rolleri de aydınlatılmış değildir.

Mineraller ve vitaminler, çok defa birbirlerine ve diğer besinlere destek olarak, vücutta beraberce maksimum verimi sağlarlar. Ancak bazı antibiyotiklerin mineral eksikliğine neden olduğu göz ardı edilmemelidir.

Mineral ihtiyaçları yaşa, cinsiyete ve vücut yapısına göre değişir. Çocuk ve yaşlıların vitaminlerde olduğu gibi, daha fazla minerale ihtiyaçları vardır. Günlük ihtiyaç miktarı 250 mg ‘ üzerinde olan mineraller makro minerallerdir ve sodyum, potasyum ve klor elektrolitlere ile kalsiyum, magnezyum ve fosfor gruptadırlar. Krom, bakır, flor, iyot, demir, manganez, molibden, selenyum ve çinko gereksinimi günlük 20 mg’ın altındadır ve bunlara eser elementler denir. Bunlardan günlük alım düzeyleri belirlenenler sadece demir, çinko, iyot ve selenyumdur.

Vücut sağlığı için önemli olan mineraller aşağıda, sembolleriyle birlikte, topluca gösterilmiştir.

Bakır (Cu) : Demir metabolizması için önemlidir. Bunun nedeni; demiri, kırmızı kan hücresi formasyonu için gerekli olan forma oksitler. Bakır ayrıca serbest radikallerle savaşmak için vücut tarafından kullanılır. Yetişkinlerin günde 1,2 mg bakır tüketmesi gereklidir. Bu fındık, kabuklu deniz ürünleri ve sakatat tüketerek elde edilebilir.

Çinko (Zn): Çinko, yara iyileşmesi için önemlidir. Birçok enzimin bir parçasını oluşturduğu için birçok metabolik süreçte de rol oynar. Yetişkinlerin ihtiyaç duyduğu çinko miktarı cinsiyetlerine bağlıdır. Erkekler günde 5.5-9.5 mg çinko gerektirir; kadınlar ise günde 4-7 mg’a ihtiyaç duyar. Çinko, kırmızı et ve kümes hayvanlarında bulunabilir, buna ek olarak çinko ile zenginleştirilmiş birçok hububattan tüketilebilir.

Demir (Fe): Demir, vücudun etrafındaki oksijenin taşınmasında rol oynar. Bunu, kandaki hemoglobin moleküllerini ve kaslardaki miyoglobin moleküllerini oluşturmaya yardımcı olarak yapar. Demir yetişkinlerin alması gereken miktar, cinsiyetlerine bağlıdır. Erkekler günde 8,7 mg demir tüketmelidir; kadınlar ise 14.8mg almalıdır. Demir içeren besinler arasında karaciğer, et ve koyu yeşil yapraklı sebzeler bulunur.

Flor (F) : Yaşamsal olaylar için gerekli eser elementlerdendir. Vücutta, daha çok diş minelerinde ve kemiklerde (florapatit) toplanmıştır. Vücutta daha çok kemik dokunun sağlığıyla ilgilidir. Bileşiminde 1 mg/L ‘den az flor bulunan suların olduğu yerlerde diş çürümeleri çabuklaşmakta, 1,5 mg/L ‘den fazla olduğu yerlerde diş çürümesi görülmemekle beraber, dillerde benekler oluşan, dentalfluorosis denilen diş hastalığı meydana gelmektedir. Günlük gereksinme yetişkin için 3-4 mg civarındadır.

Fosfor (P): Fosfor, kemik ve dişlerin oluşumunda büyük rol oynar. Kemiklere sağlamlık ve direnç kazandırır, kemik hastalıkları riskini azaltır. En zengin kaynağı et, süt ve ürünleridir. Özellikle balıklar, peynirler, kuru fasulye, nohut, badem önemli fosfor kaynağıdır.

Kalsiyum (Ca): Çoğu vücudun kalsiyum kemik ve dişlerin güçlü tutmak için kullanılır. Bazı kalsiyum da diğer kas işlevlerinin yanı sıra kalp ritmi düzenlemek için gereklidir. Kalsiyum Ayrıca sinir iletimi ve hücre içi sinyal gibi diğer metabolik işlevleri kullanılır. 700 mg kalsiyum günde gerekir. Bu sağlıklı bir diyet içinde tüketilmesi gerekir. Süt ürünleri ve bazı yeşil yapraklı sebzeler (değil ıspanak) kalsiyum yüksektir.