Gelsinler gelmesine de nereye gelsinler?
Akdağ dedik, kanyon dedik, temiz hava dedik. Yürümeyi, tırmanmayı seven herkes gelsin dedik. Bizim bölge olmasa da Akdağ’ı bir bütün kabul edersek Kocayayla gitti yerine suni göl geldi. Bu suni göl güzel mi? Evet baktın mı çok güzel bir görüntü içine birde sandal indi turist çeker mi? Evet burası turist çeker. Peki buranın doğal hali korunarak turizme açılamaz mıydı? Sadece doğa tutkunları trekkingciler kısacası doğa sporları yapanlar gelse kampını kursa çevreyi kirletmeden toparlanıp geri gitse olmaz mıydı? Ama insanoğlunun aç gözlülüğü, bitip tükenmez arzusu doğayı bitiriyor. O suni göletin Akdağ’ın iklimine, yaşayan canlılara nasıl zararları olduğunu ise uzmanlar daha iyi biliyor. Allah’tan ki bizim tarafta parasızlıktan mı iş bilmezlikten mi bilinmez bir kaç piknik masasından öteye gidilemedi. İki beton bina! Ne kapısı var, ne penceresi. Güzelliğin ortasında virane bir görüntü o kadar. Piknikçilerin pisliklerini saymıyorum bile. En azından hala bakir bir bölge.
***
Gelelim güzeller güzeli Işıklı Gölümüze. Her fırsatta tanıtımını yapmaya çalıştığımız ama bir türlü temizliğini yapamadığımız Işıklı gölümüz. İnsan girdiği yeri evet mahvediyor ama insan girmeyen yeri de kimse temizleme gereği duymuyor. İki gazinomuz, çay bahçemiz ile Türkiye’nin dört bir yanına yayılmış ünü ile dolup taşardı Işıklı. O zamanlar da pis miydi? Çocukluğum o sularda oynayarak geçti ve hiç pis bir görüntüsü gözümde canlanmıyor. Elimde zafer gazozunu bir taraftan köpürtüp bir taraftan höpürdeterek içerken suyun içine atılmış masalarda tavla oynayanları izlemenin tadı kalmış aklımda ve de damağımda. Hiç kötü anı yok bir tek güzel anılar canlanıyor gözümde. Hey gidi günler hey!
***
Nilüferlerimiz ayrı bir güzel. Her gören hayran kalıyor. Herkes bu güzelliği görsün diye her fırsatta tanıtıma katkı sunmaya çalışanlardan biriyim. Ama insanların gelmesini isterken o güzelliklere zarar verilmemesini de isteyenlerden biriyim. Bırakın dışarıdan gelenleri birlikte aynı kayıkta bulunduğum insanların bile o çiçekleri koparmalarına engel olamazken başkalarına nasıl engel olunabilinir ki? ?
Gidip görenler bilir, gitmeyenler de google amcaya sorunca gösterir ? Dalyan kral mezarlarını görmeye akın akın dünyanın dört bir yanından turist geliyor. Onlarca tekne kral mezarlarını göstermek için tura çıkıyor. O kadar çok tekne var ama hiç kimse canının istediği yerden gitmiyor. Belirli bir rota çizilmiş gidiş ve dönüş yolu var. Güvenlik ise inanılmaz sıkı. adım başı sahil güvenlik var, polisler var. Kurala uymayan teknenin vay haline ki taşıdığı yolcudan kazanacağı paradan daha fazla cezası var.

ÖNCE KORUMAK İÇİN MASTER YAPALIM SONRA TURİZM İÇİN PLAN YAPARIZ
Evet bu bizim gölümüze nasıl uyarlanabilir? Biz de güvenlik yada polise gerek yok. Denizlerde ve göllerde kullanılan güvenlik şeritleri yada daha farklı belirleyici unsurlar kullanılarak gidiş ve dönüş yolu belirlense yeterli. Kısa bir eğitim verilecek kayıkçılarında katkısı ile ne göldeki nilüferler kopartılır ne kuş yuvaları zarar görür. Eğer suyun üzerine bu yol çizilip önlemler alınmazsa ne gösterecek nilüfer bulursunuz nede temiz bir göl. Her geleni göle götürüyoruz ama öyle kıyıdan köşeden olmaz ille de nilüfer tarlalarının taa göbeğine götürmek gerek. Tabi bu yapılan genel de şaşaalı olunca bir değil on kayık nilüferlerin üzerinde. Kimin umurunda! O anı yakalayalım yeter.
***
Beydilli’de göl kenarında fotoğraf çekmek için gittik bir kaç arkadaş. Gün batımını güzel bir fotoğraf karesinde yakalamayı başara bilirsem sosyal medyada Çivril’in tanıtımını yapmaya devam edeceğim. O ne kokudur öyle! Sıcağın etkisi ile ağırlaşan nefes almayı zorlaştıran kokudan ne fotoğraf çekiliyor ne manzaranın tadı çıkıyor. Gölden geldiğini zannettiğimiz kokunun kaynağının arkamızda duran çöp bidonlarından geldiğini anlamamız biraz zaman alsa da çareyi tası tarağı toplayıp oradan kaçmakta bulduk.
***
Çivril ne yapsa olmuyor. Bir yerlerde bir şeyler yanlış yapılıyor. Temel atmadan binanın çatısını mı oturtmaya çalışıyoruz? Temizlik, konaklama, yeme içme, ulaşım en önemlisi de bilinç konularında sınıfta kalmışken biz takdir peşine mi düşmüşüz?
Kısacası önce korumak ve temizlik yönünde master yapalım sonra turizm için plan yaparız. Serap Sofulu

ÖNCE KORUMAK İÇİN MASTER YAPALIM SONRA TURİZM İÇİN PLAN YAPARIZ

Editör: Haber Merkezi