Geçen haftaki konuya kaldığımız yerden devam ediyoruz

Anladığım şudur: Bir kadın veya erkek evli değillerken cinsel ilişkiye girerlerse fakat evlenebilirlikleri mevcutsa bu zinadır. Ya da evli kadın evli olmadığı bir erkekle cinsel ilişkiye girerse bu zinadır. Fakat bir kadın veya erkek evlenebilirliği olmayan birisi ile cinsel ilişkiye girerse (ensest) bu tecavüz yani elfahişettir. Bir kadın veya erkek bir hayvanla veya bir çocukla cinsel ilişkiye girerse bu elfahişet yani tecavüzdür. Bir kadınla rızası dahilinde anal cinsel ilişkide bulunma da tecavüzdür. Fakat cezalandırmada “rıza” en önemli unsurdur. Rıza varsa cezası eziyettir. Rıza yoksa cezası recmdir. Çocukta ve hayvanda rıza aranamaz.

Tekrar ayet çevirisine dönersek ayette “hapis” kelimesi geçmemektedir. Fakat Kuranda “hapis” kelimesi birçok defa (yescin) geçmektedir. Bu ayette hapsetmek kelimesi kullanılmamaktadır. Bu ayette ev hapsini ifade eden fakat başka ayette geçen “sabit” kelimesi de geçmemektedir.

Ayette “emsikuhunne” hapsedin şeklinde çevrilmektedir. Oysa “mesek” kelimesi Kuranda 27 kez kullanılmaktadır. Anlamı “Çoluğuna çocuğuna sahip çık, onlara bak, onları koru, geçindir, onlara olanaklar sağla” cümlesindeki olumlu fiiller anlamındadır.

Ayette “Sizin kadınlarınız” denmektedir. Mekke ve Medine toplumları kozmopolit yani Yahudi, Hıristiyan, Müşrikler ve Müminler karışımından oluşmaktadır. Kuran’da emir cümlesiyle “siz” hitabı Müminler için kullanılır. Bu ayete de “Sizin kadınlarınızdan” denmektedir. Yahudi, Hıristiyan veya Müşrik kadınlardan denmeyip Mümin kadınlardan bahsedilmektedir. Bu Mümin kadınlar nasıl mümindir ki fahişelik yapmaktalardır???

Ayrıca “Sizden dört şahit getirin” denmektedir. Bir Mümin kadının fahişelik yaptığına biz ki Mümin olan erkeklerden nasıl şahit olabilir? Biz bu kadınla defalarca zina yaparak onun fahişe olduğuna nasıl olurda şahitlik ederiz???

Çok bilmiş kibirli biri dedi ki “Aleyhine diyor” dedi. Bir kadının tecavüze uğraması onun nasıl lehine olabilir. Ya da nasıl lehine kabul edilebilir?

Ayette “Veya Allah ona bir yol kılıncaya kadar” deniyor. Düşünün buradan biri bu kadına nikah kıyarsa o kadını oradan kurtarabilir anlamı da çıkıyor. Diyelim ki ayeti böyle anladık. Hapse atılan kadını pezevengi her durumda kurtara bilir demektir? Yani işlevsiz bir ceza olacak demektir!

Nisa 16. Ayetteki kadınlara ömür boyu hapis verilirken, bir sonraki, Nisa 17. Ayette aynı suçu işleyen iki erkeğe ise sadece eziyet cezası verilmektedir. Oysa zina suçunda ve diğer bütün suçlarda erkek ve kadının cezaları eşittir. Buradaki ceza farkı uçurumu nerden çıkmaktadır?

Sözün kısası bu ayetler ile ilgili yapılan çeviri ve yorumlar facia düzeyindedir. Belki de daha üstündedir.

Şimdi tekrar benim çevirime geri dönelim: Daha önceki makalelerimde gramersel olarak açıklamakta zorlandığım (cümlesini “Ve onlar (dişil) ki o fahişete uğrayanlar, Ve onlar ki o tecavüze uğrayanlar” şeklinde çevirmiştim. Bu durumun Türkçedeki gibi “Tecavüze uğrayan kadınlar” cümlesinde olduğu gibi fiilin aslında o kadınlar tarafından yapılmadığı onlara karşı yapılmış olduğu anlamını içerdiğini savunmuştum. Fakat bunu destekleyecek Arapça bir gramer bilgisine de sahip değildim. Ve bu cümledeki fiil sülasi 2. Bab’dandı.

O hamd Allemlerim rabbi Allah’a aittir ki Fasih Arapça sitesinde aşağıda verdiğim Arapça gramer bilgisini buldum. Aynen veriyorum:

2.BAB‘dan gelen fiillerin en önemli özelliği; fiilin, MEVSÛF’un fiili olması ve kendisinin de ism-i mef’ûl (yapılan iş kendisi üzerinde meydana gelen kişi) olmasıdır.

Yani düşündüğüm gibiymiş.

Doğrusunu Allah bilir.