Bu savaş Kûfi ‘de olmuştur, yargısı doğru bir yargı değildir. Çünkü henüz kanıtlanmış bir durum söz konusu değildir. Sık sık yineliyor olsam da, Kûfi görüşü ile ilgili birçok belirsizlik var. Durum böyle olunca, “Miryokefalon Savaşı Kufi’de olmuştur” demenin mantığı yoktur ve desteksiz haldedir. Son kararı verecek olan tarihsel gerçeklerdir. Bu gerçekleri görmezden gelip, kesin yargıda bulunmak olmaz.
Eğer, Myriokephalon Savaşı Kûfi’de olmuş olabilir denseydi, itiraz edilecek bir durum söz konusu olmazdı. Ancak kesin yargıda bulununca iş değişiyor. Şimdiye kadar bu Kûfi Çayı Boğazı ile ilgili sorular yönelttim ve bu görüşü savunan akademisyenlere cevaplamaları isteğinde bulundum. Ancak duymazdan gelindi. Madem Kûfi görüşüne tarafsınız, tarihsel kanıtlarını açıklayınız da bizde öğrenelim. Kusura bakmayınız, tarihsel kanıtlarını ortaya koyamazsanız, Kûfi’de olmuştur diyemezsiniz. Yani kanıtlanıncaya kadar, bir varsayım olduğunu siz de kabul etmelisiniz. Aynı durum Düzbel Geçidi ve diğer öne sürülen görüşler için de geçerlidir. Henüz kesinlik kazanan bir yer yoktur.
Kesin olarak Kufi’de yapılmıştır diyenlerin cevaplamasını istediğim soruları bir kez daha sıralıyorum:
1- Niketas Khoniates, Bizans ordusunun önce Dinar’a oradan Homa’ya geldiğini ve oradan geçide girdiğini belirtiyor. Bizans ordusunun Khoma (Homa)’dan sonra batıya, yani Eumeneia’ya doğru hareketi hangi tarihsel yayında var? Bizans ordusu Homa’dan batıya doğru yürüdüğü söyleminize tarihsel yayınlardan kanıt istendiği halde, neden böyle bir kanıt ortaya koymuyorsunuz?
2- Niketas Khoniates, neden Eumeneia’dan hiç söz etmiyor? Eğer Bizans ordusu Eumeneia önlerine gelip Kûfi Çayına girdi ise bu kenti görmesi ve eserinde söz etmesi gerekmez mi? Bizans ordusunun yenilmesinden sonra yapılan barış anlaşması gereği, Soublaion’un yıkılması şartı vardı. Eğer bu savaş Kûfi Çayı Boğazı’nda oldu ise, Bizans ordusu Kûfi Çayı Boğazı’ndan Homa yanındaki Soublaion’u yıkmaya mı gitmiştir? Eğer böyle bir yürüyüşü söz konusu ise, neden tarihsel yayınların hiçbirinde böyle bir konu yok?
3- Niketas Khoniates ilgili eserinde Myriokephalon’u Khoma ile beraber anıyorken, yıkık Myriokephalon kalesini Eumeneia yanındaki Sarıbaba Tepesi’nde göstermenin tarihsel kaynağı var mıdır? Hangi tarihsel yayında bu yıkık kalenin bu tepe üzerinde yer aldığı yazılı? Kesin bir veri yokken, bu yıkık kaleyi Sarıbaba Tepesi’nde göstermenin tarihsel gerekçeleri var mı?
4- Niketas Khoniates Sarıbaba Tepesi’ndeki yıkık Myriokephalon kalesini görmüş de Eumeneia’yı görmemiş, öyle mi?
5- Yıkık Myriokephalon kalesi Eumeneia’nın hemen yanındaki Sarıbaba Tepesi’nde ise, Niketas Khoniates verdiği tarihsel bilgide Khoma’dan değil de, Eumeneia’dan söz etmesi gerekmez miydi?
6- Bir geçidin veya boğazın Myriokephalon Savaşı’nın gerçekleştiği yer olduğu ortaya koyulabilmesi için arazi incelemesi yeterli midir? Tarihsel yayınlardaki bilgilerle kanıtlanması gerekmez mi?
7- Kûfi Çayı vadisi içinde kervanların ve arabaların geçtiği ifadesi, içinden çayın aktığı vadi tabanı için mi geçerlidir? Boğazın hemen üzerindeki tarihsel yol bırakılıp, kervanlar ve at arabaları içi su dolu vadi tabanını mı kullanmıştır. Sözünü ettiğiniz tarihsel yol hangisidir? Ayrıca adı bilinen Kûfi Çayı’ndan da niye söz eden olmamış?
8- Yer yer hayli dar olan ve oldukça dik duvarların boğaz boyunca devam ettiği bu yere hangi ordu komutanı askerlerini sokar?
9- Bizans ordusunun Selçuklu Türklerinin baskısıyla geçit içinde bir tepeyi ele geçirip etrafını hendeklerle çevirdiği yazılıdır. Kûfi Çayı Boğazı içinde böyle bir tepe nerede var? Ayrıca Bizans askerlerinin içine düştüğü uçurumlar Kûfi Çayı boğazında nerede yer alıyor?
10- Niketas Khoniates sözü edilen eserinin hangi bölümünde Kûfi Çayı Boğazından bahsetmektedir? Tarihsel yayınlarda böyle bir bölüm var mıdır? Yok ise, varmış gibi aktarımda bulunmanın gerekçesi nedir?
11-Ayrıca Çivril yakınlarındaki Kûfi Çayı’nın yakın yıllara kadar oldukça gür aktığını bilenlerdeniz. O halde bu boğaz içinde kuzeyden güneye doğru akan suyun aksi istikametine karşı yaklaşık seksen bin kişilik Bizans ordusu nasıl sığar? Askerler ve yük arabaları ile tıkanan suyun seviyesi boğaz içinde artmaz mı?
Şimdiye kadar buna benzer soruları yine bu köşemde çok gündeme getirdim ve bu Kûfi Çayı Boğazı’nı savunan akademisyenlerce cevaplanması için çağrıda bulundum. Ancak ses veren olmadı. Sanırım yine sessiz kalınacaktır. Bu durumda, “Myriokephalon Savaşı Kûfi’de olmuştur” demek yerine, sadece bir ihtimal olarak söz edilmesi gerekiyor.
Myriokephalon Savaşı Kufi’de oldu deniyorsa, o halde yukardaki sorulara cevap verilmesi gerekiyor. Öyle duymazdan, görmezden gelmeler sorunu çözmüyor. Cevap verilemiyor ise, böyle bir ifade kullanmaktan imtina edilmesi gerekiyor.