Geçen hafta mimarlık ofisini hizmete açan Furkan Eren Çivril’de modern mimari ile birlikte farklı tarz mimarinin ön plana çıktığını belirtti.
Ofisini açarken Çivril’de özgün ve farklı bir mimari konsept geliştirmeyi amaçladığını ifade eden Furkan Eren “son yıllarda dünya da olduğu gibi ülkemizde de mimari açıdan önemli değişim ve gelişmeler yaşanıyor. İnsanlar yaşadıkları ortamı daha çağdaş ve kullanılabilir mekan haline getirmek istiyor. Ofisimi açarken bu değişim ve gelişimi yakalayan ve en iyi uygulayan isim olmayı hedefledim” dedi.
Yaşar Üniversitesi Mimarlık fakültesinde aldığı eğitimin ardından İzmir’de mimarlık ofislerinde iş tecrübesi kazandığını belirten Furkan Eren “İlk orta ve lise eğitimimi Çivril’de tamamladıktan sonra İzmir Yaşar üniversitesi Mimarlık bölümünde eğitim aldım. Okulumu bitirdikten sonra İzmir’de kendi dalında marka olmuş önemli firmalarda iş tecrübesi kazandım. İzmir ve İstanbul gibi büyük illerde iş imkanım vardı. Ama edindiğim deneyimleri Çivril’de değerlendirmek istedim. Çivril’de inşaat sektörü değişim ve yenilenme döneminde bu değişim ve yenilenmede tecrübelerimi Çivril’de kullanmak istedim” dedi.
Gündemde Deprem Var
Ofisin açılışının yaşanan deprem felaketinin hemen sonrasına denk gelmesinin altını çizen Furkan Eren “şu an ülkede herkesin gündeminde deprem var, dolayısıyla depreme dayanıklı evler ve yaşam alanları var. Herkes bu konuda konuşuyor. Çivril zemin açısından biraz sıkıntılı bir bölge burada yapılacak bina ve tesisler zemin durumu göz önünde bulundurularak ve inşaat sürecinin her adımı kontrol altında tutularak yapılmalı. Japonya gibi deprem bölgesi ülkelerde gökdelenler yapılabiliyor. Bilim ve teknoloji bize bu imkanı sunuyor” dedi.
İnsanların bilinçlendiğini belirten Furkan Eren “ insanlar eskisi gibi başımı sokacak bir göz yerim olsun mantığında değil artık. Hem deprem yönetmeliğinden hem de bilinçlenmeden kaynaklı herkes yaptıracağı binayı en iyi şekilde olmasını istiyor. Yaşayacağı evin hem sağlam, hem depreme dayanıklı olmasını hem de modern görünmesini ve maksimum kullanılabilir alana sahip olmasını istiyor” dedi.
Eski Binalar Depreme Dayanıksız
İyi ve denetimle yapılan binalardan korkulmaması gerektiğini de belirten Furkan Eren “son depremde yıkılan binalara bakarsanız ya denetimsiz yapılan ya da 2000 yılından önce yapılan binalar. Şu an ülke olarak en büyük sorunumuz mevcut yapı stokumuz. 2000 yılından sonra yapılan binalar denetim ve kontrolleri usulüne uygun yapıldı ve malzemeleri planlandığı şekilde kullanıldıysa zaten depreme dayanıklı yapıldı. Dolayısıyla yeni binalardan korkmaya gerek yok. Bu depremden sonra zaten ne inşaat sahibi ne yerel yönetim ne de kontrol mekanizması plan dışına çıkılmasına izin vermez” dedi.
Özel Temel ile Çok Katlı Bina Yapılabilir
Çivril’de 1999 depremi ile binalara 3 kat sınırlaması getirildiğine dikkat çeken Furkan Eren “1999 Gölcük depreminden sonra Çivril’de yerel yönetim bina kat sayısını üç ile sınırladı. Ovaya yapılan yerleşimlerde bu en mantıklı olan keşke daha az katlı yerler inşa etsek ama tabi maliyet ve yer sorunu bizi üç kata teşvik ediyor. Çivril’de sadece KYK yurdu çok katlı o da bildiğim kadarıyla özel temel tekniği ile yapıldı. Bu teknikle çok katlı binalar yapılabilir ama özel şahıs bu maliyete girmek ister mi bilemem.” dedi.
Çivril Merkezde Estetik Yok
Çivril’de yeni yapılan binaların hem dış cephe estetiği hem de kullanış açısından iyi olduğunu fakat çarşı merkeze giden yol üzerindeki binaların bir şehrin görüntüsüne yakışmadığını kaydeden Eren, “Bir şehri yansıtan meydanı ve çarşı merkezidir. Ne yazık ki bizim Çivril’de merkezde binalar hem eski hem de bakımsız durumda. Dışarıdan gelen misafirler Denizli’nin en büyük ilçesine mi geliyor yoksa harap halde bir kasabaya mı geliyor belli değil. Çivril merkezinde bulunan binalarda estetik yok. Yerel yönetim ana yol üzerinde bulunan binalara bir takım teşviklerle iyileştirme zorunluluğu getirse biraz daha göze hitap edebilir ve şehir havası gelebilir.” Dedi.
Çivril Yeniliğe Açık
Çivril’in inşaat alanında yeniliklere açık olduğunu ifade eden Eren, “Son yıllara dönüp baktığımızda Çivril de çok hızlı bir yapılaşma var. Bu yapılaşmada mimari projenin önemi çok büyük. Mimari proje hem binanın kullanışlı olmasını hem de dış cephe estetiğini içerir. Bizlerin de mimaride Çivril’e yeni bir soluk getireceğine inanıyorum. Ofisimizin açılması ile çalışmalarımıza başladık. Bu vesile ile açılışımıza katılan yada arayan, mesaj atan, çiçek gönderen herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. ”dedi.
