İnsanlar eski zamanlardan bu yana evrenin ve haliyle zamanın sonunun nasıl olacağını merak ederler. Evrenin ve zamanın bir başlangıcı vardır. Yaklaşık 13.7 milyar yıl önce büyük patlamayla evrenin ve zamanın oluştuğu düşünülmektedir. Sanıldığı gibi zaman sonsuz değildir. Evren de kalıcı değildir. İkisinin de bir başlangıcı ve bir sonu vardır. Bu nedenle Kuran’da Evren ve zaman için “ebeden” ve “halidine” kelimeleri kullanılır. Cennet ve cehennem ebedi ve halid dir. Ebed zamansal devamlılığı ifade ederken, halid ise mekânsal devamlılığı ifade etmektedir. Ebed zaman var olduğu müddetçe demektir. Halid ise mekân var olduğu müddetçe demektir. Sanıldığı gibi İkisi de sonsuz var oluşu veya zamanı ifade etmez her şey gibi cennet ve cehennemin de bir zaman mefhumu ve mekan olgusu gibi bir başlangıcı ve sonunun olduğu bir gerçektir. Bu nedenle Kuran’da Allah kendisi için ebed ve halid kelimelerini kullanmaz. Kendisi için evvel ve ahir yani zaman ve mekândan önce olan ve zaman ve mekândan sonra baki kalan olarak kullanır. O sebeple Allah zaman ve mekandan münezzehtir.

Bunun dışında zamanın ne duruma geleceğini bildiren bir ayet dikkatimi çekti.

Bu ayet Araf 187.

Sana, saatin (zamanın) ne vakit akışının duracağını soruyorlar, de ki: «Onu ilmi Rabbimin boyutundadır, onu vakti için belirginleştirmez. Yalnızca o gökte ve yerde kütleleşir, sizlere aniden olma dışında gelmez». Sen sanki araştırmacıymışsın gibi sana soruyorlar, de ki: « Kesin olan şu ki: Onu ilmi ancak Allah’ın boyutundadır, ama insanların çoğu bilmezler ».

Bu ayette zamanın durmasının yerde ve gökte kütleye dönüşmesi şeklinde olacağı anlaşılmaktadır. Belki de karanlık enerji denen şey zamandır. Ve bir vakit tamamen kütleye dönüşecek demektir. Aynı şekilde cennet ve cehennem kavramları da bu ayet çerçevesinde değerlendirilip sonsuz olanın yalnızca yaratıcı olduğu onun dışındaki her şeyin bir zaman içinde yok olup gideceği bilincine erişilmelidir. Bilemiyorum! Belki bu konunun uzmanları bu ayeti daha iyi analiz edebilir. Benim çıkarımlarımdan daha net daha kapsamlı donelere ulaşabilirler ama bu konunun uzmanlarının da Uydurulmuş Din algısından tamamen sıyrılıp Kitabı ona göre okuyup incelemeleri şart.

Doğrusunu Allah bilir.