Tüm İşçi Hakları Derneği Başkanı Halis Özkan’ın yaptığı yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
Koronovirüs salgını birçok ülkede ve Türkiye’de yeniden atağa geçti. Ancak diğer taraftan üretim ve hizmet sunumunun devam etmesi gerekmektedir. Kişiye virüs çeşitli yollarla bulaşır. Bir iş yerinde çalışan işçiye virüs bulaşması iş dışında meydana geldiyse, kişinin yaşamında meydana gelen olumsuzluklardan işverenin bir sorumluluğu yoktur. Ancak eğer işveren işyerinde gereken önlemleri almamışsa ve işçiye koronovirüs virüsü işyerinde bulaşmışsa, ortaya çıkacak olumsuzluklardan, işveren sorumludur. Durum iş kazasıdır.
İş kazası yalnız çalışanların elinin, kolunun, ayağının kopması veya zarar görmesi değildir. Bu durumda çalışan kişinin, işyerinin önlemleri almamasından hastalık bulaşması veya zarar görmesi bir iş kazasıdır.
6331 Sayılı İş Salığı ve Güvenliği Kanununda, İşveren işçilerin işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. İş kazası, şöyle tarif edilir. “İş yerinde ve işin yürütülmesi nedeni ile meydana gelen ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen engelli hale getiren olay” olarak tanımlanmaktadır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar, Genel Sağlık sigortası Kanunu madde 13’te ise bir olayın iş kazası sayılabilmesi için gerekli koşullar sayıldıktan sonra “sigortalıyı bedenen veya ruhen engelli hale getiren olay” olarak tanımlanmaktadır.
KANUN GENELGE İLE DEĞİŞTİRİLEMEZ!
SGK 7 Mayıs 2020 günü sağlık kuruluşlarına gönderdiği genelgede, koronovirüse maruz kalan bir sigortalının durumunun iş kazası veya meslek hastalığı değil hastalık olarak değerlendirilmesini istedi. Ancak kanunun ve ilgili Yargıtay kararlarının bir SGK genelgesi ile değiştirilmesi mümkün değildir. Bir işçiye işyerinde koronovirüsün bulaşması, bir iş kazasıdır. Bu bulaşma özelikle zorunlu önlemlerin işveren tarafından alınmaması nedeniyle ortaya çıkmışsa, iş kazasında işverenin sorumluluğu daha da artmaktadır.
HİÇ BİR GEÇERLİLİĞİ YOKTUR! İMZALAMAYIN!
Bazı iş yerlerinde işverenlerin işçilere koronovirüs bulaştığında sorumluluğun kendilerinde olduğuna dair belge imzalattığı ifade edilmektedir. Böyle bir belgenin hukuken hiçbir geçerliliği yoktur. Ayrıca bu davranış suç oluşturmaktadır.
Biz Tüm İşçi Hakları Derneği olarak işçilerin işe gitmek için evden çıkıp, eve döndüğü zaman diliminde koronovirüs gibi bulaşıcı bir hastalığa yakalanmasının bir iş kazası veya meslek hastalığı olduğunu söylüyoruz. İş yerinde işçilere imzalatılan belgelerin geçerli olmadığını emekçi kardeşlerimize hatırlatıyor ve bu belgeleri imzalamayın diyoruz.

Editör: Haber Merkezi