Kira sözleşmesinin şarta bağlanmasında ya da kira bedelinin miktarının belirlenmesi konusunda hukuki bir engel ya da sınırlama yoktur. Taraflardan birinin sözleşmede tek taraflı olarak değişiklik yapma imkânı yoktur, buna kira bedeli de dâhildir. Bu yüzdendir ki; kiracı tek başına kira bedelini düşüremez ya da kiraya veren tek başına kira bedelini arttıramaz. Ancak konutu kiraya veren kişi kira süresi tamamlandıktan sonra kira bedeline çok yüksek oranlarda zam yaparak kiracıyı mağdur durumuna düşürebilmektedir. İşte böyle durumlarda kiracı bir kira tespit davası açarak kira bedelinin mahkeme tarafından belirlenip tespit edilmesini isteyebilir.
KİRA TESPİT DAVASI NASIL AÇILIR?
Kira tespit davası, kira konusu konutun bulunduğu yerin Sulh Hukuk Mahkemesi’nde ve kira süresi boyunca her zaman açılabilir. Her ne kadar kira tespit davasının amacı kiracıyı korumak olsa da bu davayı kiraya veren kişi de açabilir.
Kira tespit davasının mahkeme tarafından dinlenebilmesi için davacının dava açmada hukuki bir yararının bulunması gerekir. Eğer davacının tespit davasında hukuki bir yararının bulunmadığı anlaşılırsa dava reddedilecektir. Uzun süreli kira sözleşmelerinde davanın erken açılmasının davacıya bir yarar sağlamayacağı kabul edilmektedir. Bu yüzden uzun süreli kira sözleşmelerinde kira tespit davasının sözleşmenin sona ereceği yıl açılması daha isabetli bulunmuştur.
KİRA TESPİT DAVASINI KİMLER AÇABİLİR?
Kira tespit davasını açacak kişi kural olarak kiracıdır. Eğer sözleşmenin kiracı tarafında birden fazla kişi varsa kira tespit davasını bu kişiler birlikte açmak zorundadırlar. Kiracılardan birinin davayı açması diğerlerinin sonradan muvafakat etmesi durumunda da bu koşul sağlanmış olur.
Kiracının dava açması dışında kiralayanın dava hakkının mevcut olduğu da Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarıyla sabittir. Aynı şekilde kiraya veren tarafta da birden fazla kişinin bulunması durumunda ortada bir zorunlu dava arkadaşlığı bulunacağı için kira tespit davasının birlikte açılması gerekir. Kiralayanlardan birinin açacağı davaya diğerlerinin sonradan iştirak etmesi ya da muvafakat vermesi durumunda da bu şart sağlanmış olur. Kiraya veren kişinin ölmesi durumunda kira tespit davasını onun yerine mirasçıları da açabilirler.
Bazı durumlarda kiraya veren kişi ile kira konusu konutun maliki birbirinden farklı olabilir. Böyle durumlarda malikin dava hakkının bulunduğu da kabul edilmektedir. Kiracı tarafın birden fazla olmasından ve kiralayan tarafın birden fazla olmasından farklı olarak taşınmazın paylı mülkiyete konu olması halinde tüm paydaşların birlikte dava açması gerekmez. Her bir paydaş kendi payına düşen kira bedelinin tespiti için ayrıca dava açabilir.