Ülkemiz de kimyevi gübre üretimi ilk defa 1939 yılın da başladı 1960 lı yıllardan sonra kimyevi gübre kullanımı yaygınlaştı.

Kimyevi gübrelerin yaygınlaştığıdönemler de, Hasan amca gübre almak üzere şehre gelir.

Kimyevi Gübre satıcısına giderek gübre almak istediğini söyler.

Satıcı; Amonyum Sülfat, Amonyum Nitrat, 20,20 vs. başlar gübreleri saymaya ve hangisinden istediğini sorar?

Hasan amca da a oğlum ben hamını, gökünübilmem! Bana 10 çuval akgübre,10 çuval kara gübre ver der.

Hasan amcaların eskiden ahırın da hayvanı boldu, hayvanların etinden, sütünden faydalanıyor hayvanların tersini, mayısını da tarlasına atıp ürün yetiştiriyordu. Artık şimdi Devir değişti Hasan amcanın çocukları üretici oldu Tarlanın azot, fosforvs eksikliğine göre gübre kullanıyor. Kimyevi gübrelerde Besin maddesi dışında gübrede bulunan kum, kireç gibi materyallerdir. Bunlar gübrenin saflığını ayarlamak için kullanılır. Her yıl aynı ürün ekimi devam ettirilen yerler de tarlalar bir nevi betonlaşmaktadır, Münavebeli ekim dediğimiz, ekim sistemi yapılmayan yerler de 4-5 yılda bir Tarlalara kükürt atılarak toprağın havalandırılması sağlanmalıdır.

2005 li yıllarda hayvancılıkta yaşadığımız sıkıntılara benzer durum şimdide Kimyevi gübre fiyatlarının aşırı artmasıyla yetişen ürünlerde ortaya çıkmaya başladı.

Ülkemiz de enflasyon % 19 Kimyevi gübre fiyatlarındaki artış ise % 100leri buldu. Böyle olunca Çiftçinin maliyetleri oldukça yükseldi, çiftciler ürünlerine kullandığı gübreleri azaltmakta bulunca 1 dekardan 500 kğ aldığı ürünü bu sefer 200 kğ alabiliyor ve yetişen ürün miktarı azalıyor.

Üretim azalınca haliyle ürün fiyatları artıyor bu sefer tüketici olarak bizler eskiden 3-5 kğ aldığımız ürünü 1 kğ alıyoruz velhasılı bu durum da herkes mağdur oluyor.

Kimyevi gübreler de bu artış devam ederse önümüzdeki yıllarda bunun sıkıntılarını hep birlikte göreceğiz. Tavuk yemini sessiz yer, yumurtlarken cümle alem duyar. Gübrenin yumurtlarken bağırışınıönümüzdeki sezon hepimiz görmüş olacağız.

2000 li yıllarda çiftçi destekleri ( çiftçi ağzıyla tarla desteği) verilmeye başladığın da dekar başına 16 TL idi bu paraya 10 litre mazot veya 1 torba gübre alınabiliyordu. ŞimdiTarla destekleri ne kadar oldu bilmiyorum.

Desteklemenin ilk çıktığı dönemler de Ankara da bir seminer dinlemiştim. Konuşmacı, Ankaranın bir ilçesini örnek vererek O ilçedeki tarla sahiplerinin çoğu Ankara da Amir, Memur, Esnaf, desteği bu kişiler alıyor ürün yetiştiren çiftçi kiracı olduğu için faydalanamıyor diye dile getirmişti.

Aslında destek dekar/tarla başına değil yetiştirilen ürüne verilse çiftçinin yetiştirdiği ürün miktarı kayıt altına alınıp daha net rakamlar elde edilebilir. Ürün yetiştiren, emek veren Çiftçi desteklenebilir.

Yazılacak anlatılacak çok şey var ama ne yazık yazının sonuna geldik.

Esen Kalın.