Kasten yaralama suçu, Kanundaki karşılığı itibariyle; başkasının vücuduna acı vermek veya sağlığının yada algılama yeteneğinin bozulmasına neden olmak şeklinde tanımlanmıştır. Bu haliyle kanunda öngörülen ceza ise bir yıl ile üç yıl aralığı olarak belirlenmiştir.

Kasten yaralama suçu, basit ve nitelikli haller olmak üzere 2 farklı şekilde işlenebilmektedir. Basit yaralama, mağdurun 6 ay içerisinde şikayeti üzerine işleme alınabilir. Mağdurun şikayetinden vazgeçmesi halinde ise soruşturma aşamasında ‘’takipsizlik’’, kovuşturma aşamasında ise ‘’ceza davasının düşmesi’’ sonuçlarına yol açacaktır.

Kasten yaralama suçu;

-üst soy, alt soy, eş, boşanılan eş veya kardeşe karşı,

-Beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumdaki kişilere karşı

-kişilerin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle

-silahla

– canavarca hise, olarak nitelendirilen şekillerde işlenmesi halinde ise suçun nitelikli halleri devreye girmekte, bu yüzden de mağdurun şikayeti aranmaksızın kişiler basit yaralama suçunun nazaran daha fazla ceza ile cezalandırılmaktadır.

Bu konuda önemle değinmek istediğim bir diğer husus ise, nitelikli hallerden olan yaralama eyleminin silahla işlenmesidir. Bu kapsamda silah tanımından yalnızca ateşli silahlar( tabanca, tüfek vb.) anlaşılmamalıdır. Zira silahla yaralama suçu, Ceza Kanunundaki silah tanımına giren her türlü cisim ile işlenebilecektir. Hatta bu hususta Yargıtay’ın ‘’ kaynar su, pet şişe, terlik’’ gibi cisimleri dahi silah olarak kabul ettiği kararları bulunmaktadır.

Kasten yaralama suçu; kapsamı geniş bir suç olmakla birlikte savunmanın iyi yapılması ve de hak kayıplarının önlenmesi için ceza hukukuna hakim bir avukattan destek alınması kişilerin yararına olacaktır.