Fenerbahçe’nin oynadığı Yunanistan Takımı Olympiakos Başkanı Vangelis Marinakis maçın hemen ardından İstanbul da şu açıklamaları yaptı; İstanbul’da, kendi şehrimizde böyle bir galibiyet elde etmek çok önemliydi. Bizim için çok anlamlı bir zaferdi.

29 Mayıs 1453 yılın da Fatih Sultan Mehmet önderliğin de İstanbul’u fethettik. 9 Eylül 1922 yılın da Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk önderliğin de İzmir de Yunanı denize döktük. İstanbul’un fethinden 568 yıl, İzmir de denize dökülmelerinden 99 yıl geçmiş adamlar hâlâ İstanbul bizim diyebiliyor.

Biz ise17 Eylül 1176 da yapılan Miryokefalon Savaşı, Çivril de Küfi boğazında hayır Düzbel de yapıldı diye tartışıyor 845 yıl geçmesine rağmen kesi n kanıtlarla çözüme kavuşturamadığımız gibi Isparta ve Konya da savaş bizim bölgemiz de oldu diye iddia da bulunuyorlar!

Daha sonra Fransa Marsilyada ki Galatasaray maçında Trübünlerde olaylar çıktı, Maçta Galatasaray hattaFenerbahçe formalılar hep birliktelerdi. Türk taraftarların olduğu bölüme meşale ve ses bombaları atıldı. Girişteki sıkı kontrollere rağmen bu maddeler stada nasıl girdi?

Maçı seyrederken bu işin arkasında kesin pkk var demiştim. Yanılmamışım. Hatta Ermeniler varmış. Saldıran tarafta pkk paçavraları ve Ermeni bayrağı açılmış fotoğraflar medyaya düştü.

Galatasaray Türkiye’deki maçta stadı bence her tarafı Türk -Azerbaycan bayraklarıyla donatarak cevap vermeli.

Türkiye liglerin de takımlar birbirine rakiptir, Fanatiklik olmadığı sürece bunu anlarım ama Avrupada oynayan Türk takımlarının bazı taraftarları rakip takımları destekliyor. Sonra da Ülke puanımız az Şampiyonlar liginde, Uefa da şu kadar eleme maçı oynuyoruz diye şikâyet ediyorlar.

Laf’a geldi mi hepimiz kardeşiz. Habil ve Kabil de kardeşti ama Kabil kardeşi Habil’i öldürdü. Kardeşiz derken önce Habil’miyiz, Kabil’miyiz? Bunu bilmemiz gerekmektedir.

Bakın elin Yunanlısı bir futbol maçını bile bahane edip ideolojisini öne çıkarıyor, pkkve ermeni futbol maçı demiyor, Türklere saldırıyor.

Biz ise Millet olma bilincimizi yitirip Milliyetçiliği ayaklar altına alabiliyoruz. Türk’üz demekten çekiniyoruz.

Rahmetli Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ebulfez Elçibey “Sen Türk olduğunu unutsan da, düşmanın asla unutmaz.” demiştir.

Bilge Kağan ve Kül Tigin Yazıtlarının doğu cephelerinde sırasıyla 19. ve 23. satırda “Ey Türk; “ Titre ve kendine gel. Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, senin ilini(ülkeni) ve töreni kim bozabilir.” sözü geçmektedir.

Çılgın Türk’ün kitabında yazdığı gibi, Kurtuluş savaşında İstanbul’daki küçük çocuğun cebindeki son harçlıgı. Emirdağlı deli çavuşun tek giyeceği delik yün çorabı askerimiz giysin diye yıkayıp bağışlamasında ki Milli ruhu bilmeyenler, anlamayanlardan Türklük bilinci beklemek biraz zor.

Kökenimiz ne olursa olsun Türk sözü ve Türk Milleti üst kimliktir. Bu bilinci ön plan da tutmadıkça Birlik beraberlik olmadıkça bizi bölmeye ayrıştırmaya çalışan düşmanlarımız daima olacaktır.

Tanrı Türk’ü korusun ve yüceltsin…