Doğu Anadolu’nun soğuk ikliminde, kar kalkmadan açan kış çiçeklerine ‘Kardelen’ adı verilir. Yöre koşullarına ve törelerine baskın çıkarak okula, bilgiye koşan kız çocukları gibi, kara toprağı delerek ışığa ulaşan Kardelenler, kendi varoluş çabalarının sembolü olmuştur.

Genellikle ülkemiz de Doğu bölgelerin de Ekonomik nedenler,Berdel vs diğer Töre sayılan olayların sonucu olarak küçük yaştaki kız çocuklarını evlendiriliyor, okuyamıyorlardı.Kız çocukları küçük yaşta evlendirilmesinin önüne geçmek ve bu kız çocuklarının okullu olmalarının sağlanması amacıyla 2000 yılında başlatılan Kardelenler projesi ile Türkiye genelinde, okuma azmi ve kararlılığı gösteren binlerce kız öğrenciye eğitim bursu veriliyor. “Kardelenler” projesi sayesin de ailelerinin maddi yetersizliği nedeniyle öğrenimlerine devam edemeyen kız çocuklarına eğitimde fırsat eşitliği sağlanması ve kızlarımızın meslek sahibi, ufku açık “birey”ler haline gelmeleri amaçlanmaktadır.

Rasime Kameroğlu ilkokulu 23 Nisan törenlerinde,Kardelenler isimli bir gösteri hazırladı. 23 Nisan Provaları okulların tatile girdiği 14 Nisan Cuma günü ilçe stadyumunda yapıldı ve oldukça ilgi gördü.Torunum Aybike kardelenleri canlandırıyor ve sınıf arkadaşları da eşlik ediyor.Bu gösteriyi hazırlayan başta sınıf öğretmenleri Oya hanım ve emeği geçen herkesi Kut’luyorum.

Çoğu kişi belki gösteriyi bir oyun diye seyredecek ama bu oyunun anlam ve önemi çok büyük.Kardelenler ülkemizin bir kanayan yarasıdır. Türkiye’de yasal evlenme yaşı 18’dir. Bununla birlikte, çocuklar 17 yaşına bastıklarında ailelerinin veya yasal vasilerinin izniyle evlenebilmektedirler. 16 yaşındaki çocuklar ise ‘istisnai durumlarda ve hayati önem arz eden bir gerekçenin olması şartıyla’ mahkemeden alınan özel izinle evlenebilmektedirler.

Ülkemizin bazı bölgelerin de Fars ve Arap kültürü etkisinden küçük yaşta kız çocukları evlendirilmekte, Bu çocuklar yaş sınırı nedeniyle resmi nikahlı olarak evlendirilemedikleri için imam nikahıyla evlendirilmektedir.

Kız çocukları eğitim almalı ve gidebildikleri en üst eğitim seviyesine gelmelidir.Yarın anne oldukların da yetiştirecekleri çocukların eğitimli yetişmesinin ilk basamağı eğitimli annelerden geçmektedir.Eğitim elbette okulda verilir ama çocuklar o eğitimi ailede devam ettiremedikleri sürece okulda aldıkları eğitim boşa çıkar.Çocuklar evin aynasıdır ve ailede ne görürse dışarıya yansıtır.Ne yazık ki ülkemiz de eğitim sistemimiz 1950’li yıllardan bu yana siyaset garabetinin esiri olmuş bazı iktidarlar dönemin de yaz boz tahtası haline gelmiş ve içi boşalmıştır.

Büyük başarılar, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin çocukların yardımıyla meydana gelir. Milletin bağrında temiz bir nesil yetişiyor. Bu eseri (Türkiye Cumhuriyeti Devleti) onlara bırakacağım ve gözüm arkamda olmayacak. Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk.

Esen kalın…