Bir insan sadece barış istedi diye, bir insan sadece akademisyen diye bir insan sadece iktidar karşıtı diye içeride tutulacak; fakat yukarda belirttiğimiz suçları işleyenler dışarıda olacak. Burun hakla, hukukla, adaletle hiçbir örtüşür yanı yoktur.

Türk Ceza Kanunu’nda “kadına şiddet suçu” olarak bir suç tanımı yapılmamıştır. Bu nedenle eşe karşı işlenen suçların-kasten yaralama-suçu sayıldığı durumlarda cezaların infazında indirim yapılacaktır ki, bu da aile içi şiddette karnesi bu denli kötü olan ülkemiz için çok korkutucudur.

Düşüncelerini ifade etmenin adam öldürmekten daha kötü bir suç olduğunu savunan bir infaz yasasıyla karşı karşıyayız. Fikirlerini beyan edenler, kalemleri ile muktedirleri eleştirenler, gazeteciler, aydınlar, akademisyenler, siyasetçiler ve daha niceleri hala içerideyken “cezaevleri biraz dolu seyreltiverelim” yaklaşımıyla böylesine vicdanlara ve hukuka aykırı adalet düzenini yerle bir eden bir yasayı kabul etmemiz mümkün değildir. Zaten bu yasanın uygulanmasının devam etmesi halinde birkaç yıl sonra cezaevlerinin nüfusunu yeniden çoğalacağı aşikardır. Saygılarımızla

BÜLENT NURİ ÇAVUŞOĞLU

CHP DENİZLİ İL BAŞKANI

Editör: Haber Merkezi