Kalp yetersizliği; kalbin, dokuların metabolik gereksinimlerini karşılayacak miktarda kanı perifere pompalayamadığı ya da ancak dolum basıncı ile pompalayabildiği klinik bir durumdur. Diğer bir deyişle başta kalp krizi olmak üzere, kalp damar hastalıkları ve hipertansiyon gibi nedenlerle kalbin pompalama gücünün azalmasıdır. Kalp yetersizliği giderek artan sıklığı ile en önemli toplum sağlığı problemlerinden biri haline gelmiştir. Görülme sıklığı %2-3 arasında olmakla beraber 70 yaş üstünde belirgin bir biçimde artar. Türkiye’de Kalp Yetersizliği Prevelansı ve Belirleyicileri araştırmasının sonuçlarına göre yaklaşık üç milyon kalp yetersizliği hastasının bulunduğu belirtilir. Kalp yetersizliğinde beslenme de ise temel amaç, zayıflamış olan kalbin daha fazla zorlanmasını önlemektir. Bunun için su tutulumunu ve ödemi önlemek, zor sindirimden kaçınmak ve yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlamak gerekir.
Sıvı tutulumu ve ödem: Sıvı tutulumunu ve ödemi önlemek için ise sodyum ve sıvı kısıtlaması yapılmalıdır. Sodyum beden için gereklidir fakat fazla sodyum alımı bedende sıvı tutulumuna neden olur. Yapılan çalışmalarda ise fazla sodyum alımının kalp yetersizliğini arttırdığı belirtilmiştir. Sodyumun ana kaynakları tuz ve işlenmiş besinlerdir. Bazı çalışmalarda sodyum kısıtlaması ile nörohormonal aktivitenin bozulduğu ifade edilir. Kalp yetersizliği olan bireyler ile sağlıklı bireyler karşılaştırıldığında kalp yetersizliği olan bireylerin nörohormonal aktiviteleri sağlıklı kişilere göre bozulmuş durumdadır. Günlük sıvı alımı 1,5-2 litreyi aşmamalıdır. Kan basıncını artırabileceği ve aritmiye neden olabileceği için aşırı kafein ve alkolden de uzak kalınmalıdır.
Zor sindirimden kaçınma: Midenin şişmesi ve midede gaz olması kalbin zorlanmasına neden olabilir. Bundan kaçınmak için sindirimi zor besinlerden mümkün olduğunca kaçınmak gerekir. Zor sindirilen besinlerden bazıları çiğ sebze ve meyveler ile kuru baklagillerdir. Ama aynı zamanda bunlar posa kaynağı besinlerdir. Bu yüzden posa tüketimi de önemli olduğu için her hastaya özel olarak hangi besin rahatsızlık veriyorsa ondan kaçınması önerilir. Midenin çok dolu olması da kalbin zorlanmasına neden olur. Çok dolu bir mide soluk alıp vermede güçlük yaratabilir. Bu nedenle tıka basa yemekten kaçınılmalıdır.
Enerji dengesi: Kalp yetersizliği olan hastalarda, hastalık süreci ilerledikçe ve hasta bulgu vermeye başladıkça kullanılan ilaçların yan etkileri, bağırsakta oluşan ödemden dolayı kusma, acıkmama, erken doyma ve depresyona bağlı iştah kaybı enerji alımını azaltır. Bulgu veren KY hastalarının ise kötü beslenmiş oldukları, kalp ve iskelet kaslarının enerji depolarının boşalmış olduğu saptanmıştır. Egzersiz kalp yetersizliği hastalarında Oksijen tüketim düzeyini arttırır, kalbin kasılma gücünü arttırır ve kan akımını hızlandırır, depresyonu ise azaltır.
Şişmanlık: Kalp damar hastalıkları, kalp yetersizliğinin en temel nedenlerinden biridir. Kalp damar hastalıklarının önemli nedenlerinden biri ise şişmanlık ve kötü beslenmedir. Yapılan birçok çalışma da şişmanlığın KY’ ne neden olduğunu göstermiştir. Bel çevresinin artışı süreğen kalp yetersizliği olan hastalarda ölümlülüğü arttırır.
Besin öğesi yetersizlikleri: Kalp yetersizliği olan hastaların %13-30’unda serum ve kas magnezyum yetersizliği görülür. Magnezyum yetersizliği sodyumu yükseltip, potasyumu düşürür ayrıca yorgunluğa neden olur.
Kalp yetersizliği olan hastalarda kalsiyumun fazla atımının yanı sıra serum D vitamini düzeyi de düşüktür. Bu durum hastalarda osteoporoz ve osteopeni riskini yükseltir. D vitamini yetersizliğinin temel nedeni ise KY hastalarının güneş ışığında yaptıkları aktivitenin az olmasıdır.
Minerallerden Çinko güçlü bir antioksidant olmasının yanı sıra eksikliğinde kalp kasında bozulmaya yol açan süperoksit dismutaz enziminin yapısında bulunur. KY hastalarında ise çinko yetersizliği sıklıkla görülür.
Kaşeksi: Kaşeksi bazı süreğen hastalıkların ileri evrelerinde ortaya çıkan, ağırlık kaybı, bedendeki değişiklikler, iştahsızlık ve anoreksi, halsizlik ve ödemle kendini gösteren tanınması zor bir durumdur. Kalp yetersizliği evresinden bağımsız olarak kaşeksi bu süreci kötüleştirir. Kaşektik KY hastalarının olmayanlara göre ölüm riski 2-3 kat artar. Kaşektik hastada ise amaç, kişiye yeterli enerjiyi yavaş yavaş vermek ve yangıyı azaltmaktır. Genel olarak kaşeksi hastalığın sürecini kötüleştirmekte ve yaşamı kısaltmaktadır.