Vahşi Kapitalizmin en büyük temsilcilerinden Emperyalist Amerika, Afganistan’dan çekilirken uçağın kanadına yapışıp da Amerika’ya gitme rüyasında olanlar… Allah hiç kimseyi vatanından gitmek zorunda bırakmasın, vatansız da bırakmasın. O akıl dışı görüntüleri gördükten sonra: “Allah devletime ve milletime zeval vermesin” diye dualar ettim, etmeye de devam ediyorum.

Amerika Afganistan’dan çekildi diyorlar ya, sömürülecek o kadar çok maden, oluşturulacak o kadar nifak ve birbirine düşürülüp öldürülecek o kadar çok Müslüman varken bu Amerika denilen azı dişi kalmış canavar çekilir mi? İşin aslında çekildiğine filan inanmıyorum, çok büyük ihtimal Taliban ile yeni bir anlaşma yapmıştır.

1979 yılında Sovyet Rusya Afganistan’ı işgal etti, etti etmesine de keşke etmeseydi. Eskiden iki kutuplu bir dünya vardı. Afganistan işgali Sovyet Rusya için sonun başlangıcı oldu. O koskoca Sovyetler Birliği 10 yıl içinde dağıldı. Adı kapitalist de olsa, sosyalist de olsa sonuç itibari ile her iki kutup da emperyalist. Ya sosyalist düzeni yanlış uyguladılar ya da bildiğimiz sosyalizm bizim bildiğimiz gibi bir sistem değil.

Rusya’da sosyalizmin kurucuları Lenin, Troçki ve Stalin yıllarca sürgün sonrasında 1917 Ekim ihtilal, devrim de diyebilirsiniz öncesinde ülkelerine geri döndüler. Lenin erken ölünce iktidarı ele geçiren Stalin yol ve dava arkadaşı Troçki’ye yaşam hakkı tanımadı. Troçki kaçtığı halde yine de öldürüldü.

Sosyalizm gibi bir rüya uğruna Rusya’ya kaçan şairlerimizden Nazım Hikmet, Stalin ölünce onun diktatör olduğunu anlatan bir şiir yazıyor. Stalin diktatör olmalı ki: Ahıska Türklerini yurtlarından, topraklarından sürgüne gönderiyor. Misket Türkleri de denilen Ahıskalılar bugün günümüzde bile Stalin yüzünden vatansız yaşamaktalar.

Sovyet Rusya’nın sosyalist düzenini yaşayarak anlatanlar var. Bunlardan biri teğmen iken Rusya’ya Kars sınırından kaçan Yusuf Yıldırım, “İnanmıştım” adlı kitabında yazıyor. Yine Nazım Hikmet’in yakın arkadaşlarından Yoldaş Zekeriya Sertel, Nazım Hikmetin’in son yıllarını anlatan kitabını 1978 yılında Milliyet Yayınlarında yayınladı.

Kim ne derse desin: Şu izm, bu izm diyerek yalanlarla aldatıyorlar insanları. Gerçekte yaşanılmışlıklara bakınca bize anlatılanlarla uygulama arasında büyük farkları görüyoruz. 1979 yılından günümüz 2021 yılına kadar 42 yıldır savaş halinde Afganistan. Kolay değil 42 gün, 42 ay değil.

Önce eli kanlı Rusya gelecek onunla savaşacaksın, ardından kurtarıcı rolünde hain Amerika gelecek. Amerika’nın geldiği yere zaten ne kadar sömürücü emperyalist devlet ve sermaye sahibi kim, ne varsa hepsi gelir. Bir ya da binlerce Afganlı ölmüş, Müslüman ölmüş, insan ölmüş kimin umurunda. Onların tek dertleri var, ne kadar sömürebiliriz, ne kadar insanı birbirine düşürür yok ederiz. Ve sömürdükleri devleti ya da devletleri zayıf duruma düşürüp istikrarsızlaştırmak. Kendilerinin dışında güçlü devletler, ülkeler ve iktidarlar istememek…

42 yıllık acımasız bir savaşın içinde Afganistan bugün Taliban’a teslim, yarın kime?

70 milyon yerli ve Kızılderili’yi yok eden, etlerini kasap dükkânlarında çengele asıp satan, zencileri köleleştiren, lokantalarında: “Zenciler ve köpekler giremez” diye levhalar yazdıran Barbar Amerika ve yandaşları Avrupa yarın Afganistan’ı farklı amaçlarda kullanabilir ve hatta Şii – Sünni Savaşları başlatabilir.

Bazıları da diyor ki: “Amerika ve Avrupa medeni…”