Okuma, düşünceyi besleyip düşünme yeteneğimizi geliştirir ve kelime hazinemizi genişletir. Okuma sayesinde konuşma kabiliyetimiz gelişir, düzgün ve güzel konuşur, güzel yazar hale geliriz. Okuma gaye değil, araçtır. Amaç okumanın sonunda bilgi edinmek, faydalı şeyler öğrenmektir. Çoğu kişi “hobi” olarak baksa da aslında kitap okumak bundan çok daha fazlasıdır. Kendinizi geliştirmek ve hayata farklı bir şekilde bakabilmek için olmazsa olmaz bir ihtiyaçtır.

Yüce dinimiz İslamiyetin Kutsal kitabı Kuranın ilk emri oku’dur. Bizim nesil de kitap okuma alışkanlığı yüzdesi oldukça fazladır. Bizler ‘’kitap okuma alışkanlığımızı’’ dönemimiz gazeteleri, Dergileri, Teksas, Tommiks vs. gibi çizgi romanları, cep fotoromanları okuyarak kazandık. Çocuklarımıza okumayı öğrendikten sonra az sayfalı hikaye, fıkra, tekerleme kitaplarıyla okumayı sevdirebiliriz. Kitap okuma alışkanlığını kazanan çocuk okudukça yeni dünyaları öğrenir öğrendikçe gelişimini tamamlar.

İnternet çağındayız, bizim kütüphanede günlerce aradığımız bilgiye şimdiki gençler bir tıkla ulaşabiliyor bu konuda çok şanslılar ne yazık ki bilgiye kolay ulaştıkları için de okuma araştırma geri planda kalıyor böyle olunca gençlerin telefon mesajları bile AEO, KİB, SLM vs.gibi kısa anlamsız kelimelere dönüştü.

Tanıdığım kişiler çarşı da karşılaşınca, telefonla veya mesajla bu haftaki yazın güzeldi diyorlar bazen de şu konuyu biraz daha açsan iyi olurdu diye eleştiri getiriyorlar. Gazete de köşemin boyutu belli o nedenle yazıları kısa kesiyorum. Eleştiriye açığım. Benim de yazılarımızı okuyan kişilerden ricam gazetede yazan yazarların yazılarının beğenilmeleri, yazıların paylaşılması ve daha çok kişiye ulaşmasının sağlanması. Yazılar beğenilince paylaşılınca ne unvanımız olacak nede kazanç sağlayacağız dileğim sadece okuma alışkanlığının artması. Genç nesile bir nebze olsa da okuma alışkanlığı kazandırabilmek.

Voltaire; “Okulda okudukları, öğrendikleriyle yetinenler, yalnız bakıcılarıyla konuşabilen çocuklara benzerler.” demiştir.

Esen Kalın.