Bu aralık ayı kaçıncı bahardan kalma acaba diye düşünüyordum geçen ay…

Çünkü arı uçtu tepemde.

Otlar koktu burnumda.

Sıcaktan bir ara bunaldığımı hissettim kazakta hatta.

Kaçıncı bahardan kalma bir aralık vakti bu acaba dedim içimden.

Yeni yetişmiş gibi senesine,

Nazarını değdirmemiş gibi bademlerin tazesine,

Henüz kuzular yeni serpilmekte sanki,

Henüz kardan adamlar hiç doğmayacak gibi, yerin karnında.

Aralığı alsam Mart’ın sonuna koysam,

Nişan mişan hak getire,

Direkt Haziran’ı bıraksam

bahar aylarından dışarıda,

Hiç kimse anlamaz ha…

Anlamaz Aralık mı Nisan mı,

Bahar mı, yaz mı,

İklimler değişti mi elbise gibi

Kat kat yerin kulağında mı…

Bilmem melodilerden hangisini çağrıştırıyor,

Duymam hangisi daha güzel bakıyor

Kumru mu gül mü

Tutsam hangisi daha narin, kendinden bile sakınıyor.

Kaçıncı baharları

Durup durup yazsam,

Hiç usanmadan her an,

Haziran’dan utanmadan,

Aralık’ı Mart’ın sonuna katsam,

Burçlar bile şaşırıyor.

Güzel bir tomurcuğu kandırmadan ama,

Karın geleceğini anlatmadan ona,

Anlatsam size, bir iki cümlede,

Yetmese de;

İklimler renk değiştiriyor.

İstesek de istemesek de…

Kaç kez böyle bahar yaşar Aralık’ta insan,

Kaç kez yanar sıcaktan,

Ki alışmak da var böylesine kışlara.

Ya seneye çokca ayaz olursa…

Bilmiyor Mart henüz,

Nisan ile arasına bir aralık giriyor.

Duyurmadım Ağustos’a henüz,

Yaz onunla bitmiyor.

Kaç ay, kaç bahar, kaç köz

Daha dönecek bilinmiyor.

Dışarısı içerisinden daha sıcak evlerin.

İnsanlar gibi.

Dışından bakarken

Üşünmüyor.

Zaman zaman baharların sırasını karıştırdığım olurdu.

Güz mü gerçek mi,

İlk mi son mu,

Bu Aralık sıcağı bizi bizden aldı.

Dışarı koşuyoruz farketmeden üşütüyoruz,

İçeri girince de dışarıyı özlüyoruz.

‘Eşek öldüren güneşi’, eskiler ‘Eşşek öldüren çoğeci’ derler, biraz sanki fazla uzadı.

Bir damla yağmur düşmüyor.

Ah yazılarım bile bu iklim değişikliğine şaştı.

Alışırlar kaçınca yalancı bahar.

Kaçıncı bahar

Kaç bahar

Daha sürecek bilemeden…

Martılar da şarkı söylüyor uzaktan.

Mart’ın gelmesini beklemeden

Kış mevsimi bitiyor.

Aralıktan bakınca

Eldivenler çekmeceden çıkamıyor.

Bu kış nasıl kış.

Kimse bir şey anlamıyor.

Şimdi Ocaktayız, sabah ve akşamları buz gibi olsa da, öğlen vakitleri baharı aratmıyor.

İklim bal gibi de değişti.

Böylesi bir kış ilk defa oluyor.

Belki yaradan bile yardım etmek istiyor bize, bu sene gün boyu fazlaca doğalgaz, odun, kömür kullanmayalım diye.

İyi günler dilerim.